1- EMLAK: Mülk ve maldan oluşan emlak kelimesi ev, arsa, bağ, bahçe, tarla, ve arazi gibi taşınmayan malların orta adına denir.
2- HARİTA: Coğrafya olgularının dağılımını bir plan üzerinde gösteren ölçekli çizimdir.
3- PAFTA: Büyük haritayı meydana getiren parçaların her birine denir.
4- ARAZİ: Yerleşim alanları ve yapılmış yollar dışında kalan topak parçasına denir
5- ADA: Belirli yollarla çevrili imar planların meydana getirdiği parsellerin üzerindeki bir arada oluşumuna denir.
6- MEVZİİ İMAR PLANI: Bir bölgeye mahsus olan ve genel olmayan planlanmış bölgeye denir.
7- ARSA (imar parseli) İmar planı kapsamında yer alan kullanım şekli ve yapılaşma düzeni belirlenip tamamlanmış arazi parçalarına denir. Arsaların diğer bir ismi ile İmar parseli' dir.
8- KOORDİNELİ ÇAP : kadastro pafta üzerinde ilgili parselin koordinatlarının bulunduğu vesikaya denir
9- ROPERLİ KROKİ: İlgili parselin yapılabilmesini sağlayan, gerekli ölçülerin bulunduğu vesikaya denir.
10- İMAR DURUMU: İmar parselinin boyutlarını, sınırını, imar planında kullanım şeklini ve yapılacak yapının teknik şartlarını belirten belgeye denir.
11- İFRAZ : Tapu kütüğünde kayıtlı bir taşınmazın birden fazla parsel haline getirilmesidir.
12- TEVHİD : Tapu kütüğünde kayıtlı birden fazla taşınmazın tek bir parsel haline getirilmesidir.
13- KAT KARŞILIĞI ANLAŞMASI: Taraftar arasında şekil, biçim adet (yüzde ) karşılığı bedel ödemeksizin Tapu Sicil Müdürlüğü'nce senet altına temlik şeklidir.
14- KAT İRTİFAKI : Bir arsa üzerinde ileride kat mülkiyetine konu olmak üzere yapılacak ve yapılmakta olan bir veya birden çok yapının bağımsız bölümleri için, o arsanın maliki veya ortak malikleri tarafından, Kat, Mülkiyeti Konunu' na göre kurulan irtifak hakkıdır.
15- CİNS TASHİHİ; Tapu kütüğünde kayıtlı bir taşınmazı niteliğinin değiştirerek, bir başka nitelikteki tapu kütüğünde tescil edilmesine denir.
16- İSKAN: Yapılan yapının bitmesi nedeni ile oturulmak için alınan yapı kullanım izine denir.
17- DAİRE: Yapılarda aynı çatı altında birden fazla yapılan bölümlerden her birine denir.
18- KAT MÜLKİYETİ : Tamamlanmış bir yapının kat, iş bürosu, dükkan, mağaza, mahzen,depo gibi bölümlerden ayrı ayrı ve başlı başına kullanılmaya elverişli olanların üzerinde, o taşınmazın maliki veya ortak malikleri tarafından Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre kurulan özel mülkiyet hakkına denir.
19- AKİT: Tarafların karşılıklı beyanların alındığı resmi senet tanzimine tabi işlemine denir.
20- SATIŞ VADİ : Taşınmazın satışının bir kimseye vaat edilmesidir.
21- HİSSELİ TAPU : Birden fazla kişinin sahip olduğu belgeye denir.
22- MÜSTAKİL TAPU : Bir kişinin kendi başına sahip olduğu belgeye denir.
23- DEVRE MÜLK : Belirli devrelerde kişilerce kullanılarak belirli zaman içinde diğer halk sahiplerine devredilen mekana denir.
24- GECEKONDU : Hazine arazileri üzerinde izinsiz ve yetkisizce çok kısa sürede yapılan derme çatma kaçak yapılara denir.
25- VEKALET: Kişinin kendi iradesi ile tayin ettiği bir temsil şeklidir.
26- VERASET İLAMI : Kanuni varislerin ölenin varisleri olduklarını resmi kayıt evrakları neticesinde kendilerini kanıtlamalı ve ilgili mahkemeden almış oldukları tasdikli belgeye denir.
27- MİRASIN İNTİKALİ : Ölen bir kimsenin mal varlığı ile alacak ve borçlarının mirasçılarına geçmesine denir.
28- ŞUFA HAKKI: Hissedarlar arasında birinin üçüncü şahıslara satışında yürürlüğe girme hakkına denir.
29- ŞERH: Tapu kütüğüne geçici mahiyette olmak bazı şahsi hakların kaydedilmesine denir.
30- İPOTEK: Alacaktan kalan kısmı için konan şerhe denir.
31- HACİZ : İhtilaflı işlerden doğan pürüzün çözümü için konulan şerhe denir.
32- TEDBİR: Emlak ile olan ihtilafın ve alacaktan doğan ihtilafın çözümü için konan şerhe denir.
33- İZALE-İ ŞUYU: hissedarlar arasında paylaşılmayan emlakın mahkeme yoluyla satışına isteme şekline denir.
34- İNTİFA HAKKI: Emlakın iradından faydalanma hakkına denir.
35- KURU MÜLKİYETİ: Emlakta hak sahibi olup tasarruf sağlamayan intifa hakkı ile hareket edebilen terime denir.
36- İRTİFAK HAKKI: İki emlaktan diğerine geçiş hakkı tesisine denir.
37- KİRALAMA İŞLEMİ: Taraflarca belirli zaman ve şartlarda anlaşarak sözleşme altına alınan kullanım şekline denir.
38- EMLAK BEYANI : Şahıs, kurum ve kuruşlarca sahibi olduklarını ispatlayarak bulundukları bölgedeki bağlı oldukları belediyelere makbuz karşılığı verilen belgeye denir.
39- VERASET BEYANI :Varislerin mahkeme kanalı ile kendilerini ispatlamaları neticesinde menkul ve gayri menkullerini kendi adlarına veya müşterek olarak ilgili daireye beyanda bulunmalarına denir.
40- 376.DİLEKÇE : Vergiden doğan cezaların azaltılması için ilgili daireye verilen yazıya denir.
41- TAPU VE KADASTROL MÜDÜRLÜKLERİ : Akitli ve akitsiz işlemleri ile arazi, arsa ve binalar üzerinde yapılan değişikleri işleyen, kayda geçen, bunların sicilini tutan devlet dairelerine denir.
Gayrimenkul Nasıl Alınır?
Türkiye’de artık emlak alım satımı oldukça kolaylaştı. Yine de dikkatli olunup yetkili bir emlak ofisine danışılması tavsiye edilir. Güvenilir bilgi ve yönlendirmelerle yada Tatil esnasında tanıştığınız kuyumcu, halıcı veya garson gibi yeni “arkadaşların” hatalı yönlendirmeleriyle size ileride daha fazla vergiye, ruhsatsız inşaatlara hatta yanlış kayıtlı tapulara kadar götürebilir. Tapu ve resmi işlemlerinde mevzuata uygun şekilde sizi yönlendirebilecek profesyonel gayrimenkul danışmanınıza başvurunuz.
Medyaya yansıyan olumsuz haberlere (ki bu gibi haberlerde konu olan kişileri araştırırsanız çoğunlukla yetkisiz emlakçıların, sözde arkadaşların veya bazen de kötü niyetli akrabaların hatasından dolayı bu durumlara düşüldüğünü duyarsınız) rağmen, Türkiye'de emlak piyasasında hala sorunsuz, hızlı ve temiz işlem yapılabilmesi, belgelere dayanarak, profesyonel hizmet sunan Medo Emlak ve benzeri uzman firmalarla mümkündür.
Yerleşmeyi düşünürseniz memleketinizde size her türlü yardımı sunabilecek olan bir ofis
Medo Emlak Gayrimenkul Türkiye’de resmi olarak alıcıdan ve satıcıdan sözleşme bedelinin %2’ünü emlak komisyon bedeli olarak tahsil etme hakkına sahiptir.
Medo Emlak Doğru ekspertiz ve filtreleme sistemimizle, vereceğiniz her türlü detaylı talebinizi karşılayabilecek geniş bir portföyü müşterilerimize sunmaktadır.
Gayrimenkul satışlarında, amacımız sadece satış yapmak değil, hem alıcıya doğru yatırım için yönlendirmek, hem de gayrimenkul sahibine doğru bedelini teslim etmektir.
Tapu Nedir?
Tapu, arazinin belirli bir parçasının veya üzerine inşa edilmiş bağımsız bölümün malikini gösteren, tapu sicil müdürlüğünce verilmiş, aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli resmi bir belgedir. Buna halk arasında “tapu senedi” de denmektedir. Daimi ve müstakil haklar için de tapu senedi düzenlenebilmektedir.
Tapu sözcüğü, güven anlamına gelen ve Türkçe bir kelime olan “tapuk” kelimesinden türetilmiştir.
Türkiye’de arsa ve yapıların işlemlerinin yapıldığı kayıtları üç devlet kuruluşu tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu kuruluşlarında başında tapu daireleri gelmektedir. Bundan başka belediyeler ve belediye olmayan yerlerde de bayındırlık müdürlükleri mevcut bulunmaktadır. Gayrimenkullerle ilgili olarak sağlıklı bilgi alabilmek için öncelikle, gayrimenkulün bulunduğu il, ilçe, mahalle veya köy ile pafta,ada ve parsel numaralarının bilinmesi gerekmektedir.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, taşınmaz mallara ait akitlerle her türlü tescil, kadastro, yenileme işlerini mevzuatına göre yapmak, tapu sicillerini, kadastral topografik haritaları düzenlemek, uygulamak ve yenilemek görevini üstlenmiş genel bütçe içinde ayrı bütçeli bir kamu kurumudur.
Hisseli tapu nedir?
Mülkiyet konusunda birçok insanın kafasını karıştıran konulardan biri olan hisseli tapu, taşınmaz mal sahibi olmak isteyenlerin iyi araştırılması gereken bir konudur. Hisseli tapu; bir mülkiyetin sahibi olan ortakların isimlerinin ve sayılarının belirtildiği, resmi bir belgedir. Hisseli tapularda gayrimenkulün sahiplerinin isimleri açık bir şekilde yazar ve bu gayrimenkulün kaç ortağı olduğu belirtilir. Ancak insanların kişinin dikkat etmesi gereken konu ise; hisseli tapularda sadece gayrimenkulün ortaklarının isimlerinin ve sayılarının belirtildiğidir.
Hisseli tapu belgesinde gayrimenkulün hangi bölgesinin kime ait olduğu belirtilmemektedir. Hisseli tapu senetleri sadece gayrimenkul ortaklarının isimlerinin belirtildiği bir belgedir, kimin hangi bölgenin sahibi olduğunu değil. Bu nedenle genel olarak hisseli tapu sahipleri arasında arazi anlaşmazlıkları yaygın olarak yaşanmaktadır. Hisseli tapu sahipleri kendi aralarında toplanarak, kimin hangi bölgenin sahibi olduğuna karar verebilir. Yapılan anlaşmanın sonuçları ise tarafların ortak kararı ile yazılı bir belgeye de dökülebilir.
Kat İrtifaklı Tapu nedir?
Yapılacak ya da yapılmakta olan binaların üzerinde kat irtifakı kurulur. Kat irtifakı olan bir bina tapuya kayıtlı demektir. Ruhsat alımı sırasında herhangi bir sıkıntı yaşanmayan bu tapu türlerinde her hak sahibinin kendi yeri bellidir. Kat irtifakı kat mülkiyetine geçişten bir önceki adım olarak da düşünülebilir.
Burada hak sahipleri daha sonra tapu müdürlüğüne başvurarak kat mülkiyetli tapu sahibi olabilirler. Bankalar bu tür tapuya sahip olan gayrimenkuller için de kredi kullandırabilirler.
Tapu İşlemlerinde Gerekli Belgeler
Satıcı
1 Yeni Çekinilmiş Fotoğraf
Nüfus cüzdanı aslı ve fotokopisi
TC kimlik numarası olması şart
Tapu fotokopisi
Belediyeden alınan beyan değeri (Raiç Değer)
Deprem sigortası fotokopisi (ferdi iskanı alınmış konut için)
Alıcı
2 Yeni Çekinilmiş Fotoğraf
Nüfus cüzdanı aslı ve fotokopisi
----------------------------------------------------------------------------------------
Tapu müdürlüklerine hazırlıklı olarak (istenilen bilgi ve yukarıda yazılı gerekli belgelerle birlikte) başvuru yapmanız, işlemleri süratle sonuçlandırır. Tapu ve Kadastro Müdürlüğünden de online randevu alabilirsiniz . Başvurularda izlenecek yöntem ve işlemler şunlardır;
•Tapu Sicil Müdürlüklerine mutlaka kendiniz veya yasal yolla (vekaletname ile) tam yetkili kıldığınız vekiliniz aracılığı ile başvuruda bulununuz.
•Yürürlükteki mevzuat gereği tapu işlemlerinde kimlik belgesi olarak nüfus cüzdanı ve pasaporttan başka belgenin kullanılması mümkün olmadığından, bu belgelerden herhangi birinin aslını ibraz ediniz.
•İşlemin taraflarından en az biri okuma yazma bilmiyor ise iki tanıkla birlikte, şayet işitme engelli ise veya Türkçe bilmiyorsa iki tanık yanında ayrıca yeminli tercümanla birlikte başvurunuz.
•Tapu işlemlerinde kullanılacak vekaletnamelerin gerekli şekilde noterde düzenlenmiş ve fotoğraflı olması zorunludur.
•Tapu sicil müdürlüklerinde imzalayacağınız evrakları mutlaka okuyunuz. Bir konuda tereddüde düşmüş iseniz, evrakı; görevli memur veya müdür ile görüşerek tereddüdünüzün giderilmesi akabinde imzalayınız.
•İşlemin tarafı Türk Ticaret Kanununa tabi bir şirket ise, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret sicil memurluğundan, işlem yılı içerisinde alınmış yetki belgesi ve imza sirküleri ile birlikte (asıl veya noter tasdikli) başvuruda bulunmalısınız.
•Tüm işlemlerde işlemin taraflarının T.C. kimlik numarası ile vergi kimlik numarasını belgeli olarak ibraz ediniz. Tüzel kişilerin taraf olduğu işlemlerde şirketin vergi numarasını, yetkilendirilmiş şirket temsilcisinin T.C. kimlik numarasını ibraz ediniz.
•Taşınmaz malın mülkiyetinin sözleşme ile devrine yönelik işlemlerde devir edenin bir, devir alanın iki adet 6x4 ebadında son altı aylık fotoğraflarını, işlem vekaleten yapılıyor ise vekilin aynı nitelikte ki fotoğrafını ibraz ediniz.
•Taşınmazın cinsi mesken ise veya cinsi işyeri olmakla birlikte üzerinde mesken nitelikli bağımsız bölümler bulunuyorsa zorunlu deprem sigortasına (DASK) ait poliçeyi ibraz etmelisiniz.
Başvuru ardından işlem evrakları incelenip imzaya hazır hale gelince, müdürlükten size cep telefonu mesajı gelecektir. Bu mesajda "tapu harçlarını ödedikten sonra şu saatte imzaya geliniz" yazılır. Tapu harcını buradan sorgulayıp, bir çıktı alarak bankaya gitmeden ödeme miktarını öğrenmekte fayda vardır. Halkbank, Vakıfbank ve Ziraat Bankasından herhangi birinde harçlarınızı yatırıp belirtilen saatte tapu sicil müdürlüğünde ödeme makbuzlarınız ve nüfus cüzdanınızla hazır bulunuz.
Emlak Kiralama İşlemleri
Apartman giderleri kiracıya mı, ev sahibine mi aittir?
Kira akdine ortak giderlerin kiracıya ait olduğu yazılı ise, kiracının şahsi hizmetine ayrılanlar kiracıya aittir. Bunlara örnek olarak kapıcı ücreti, ortak elektrik, ortak su parası veya yakıt giderlerini verebiliriz. Ana yapıya ait masraflar ise ev sahibine ait olacaktır; Boya, badana, kalorifer kazanı değiştirilmesi gibi.
Kiranın devri nedir?
Kiracının, kira sözleşmesinin konusu olan kullanma hakkını devretmesidir.
Kira sözleşmesinin süreli olması nedir?
Kira sözleşmelerinin geçerli olması için sürekli olması şart olmamakla beraber, taraflar anlaşarak kira sözleşmesini sürekli yapabilirler. Tarafların özgür iradeleri ile kararlaştırdıkları 6 ay, 1 yıl, 3 yıl gibi belirli bir zamanı içeren kira sözleşmelerine "sürekli kira" sözleşmesi denir.
Ölünceye kadar sürekli kira sözleşmesi nedir?
Her ne kadar kira sözleşmesinin süresi ölünceye kadar denmişse de insanın ne zaman öleceği belli olmadığı için, sözleşme süresiz sayılır. Bu nedenle de ve hasılat kirası olması sebebiyle kira başlangıcından itibaren 6 aylık dönemlere ayrılarak son 6 aydan, yani bozulması istenen tarihten 6 ay önce, kira sözleşmesini sona erdirme ihbarında bulunularak bu sözleşme sona erdirilebilir. Sona erdirmeye karşın kiracı kiralananı boşaltmazsa aleyhine boşaltma davası açılır.
Kiracının kira sözleşmesine aykırı davranması halinde ne yapmanız gerekir?
Kiracının sözleşmeye aykırı bir eyleminden ötürü aleyhine dava açabilmek için öncelikle kiracıya ihtarname çekerek, bu ihtarname ile bir süre vererek olumsuz durumuna son vermesi istenmelidir. Bu ihtar çekilmeden dava açılmaması gerekir. Aksi takdirde davanın reddi gerekir.
Temerrüt nedir?
Dar anlamıyla temerrüt, kiracının kira sözleşmesine göre vermesi gerektiği tarihte kira parasını vermemesi, ya da kira sözleşmesinde belirli bir zaman yoksa kiralayanın verdiği belli süre içinde kira parasını ödememesidir.
Kiralananda meydana gelen önemli eksiklikler, kiracı tarafından yapılabilir mi?
Kiralananda kira sözleşmesi içinde meydana gelen önemli değişikliklerin kiracı tarafından yapılabilmesi için;
a) Bu eksikliklerin kiracı tarafından yapılmasına kiralayan olur vermiş olmalıdır.
b) Kiracı kiralayana ihtarname çekmiş, kiralayan eksikliği gidermemiş ve yapımı hususunda kiracıya olur vermemişse, kiracı mahkemeye başvurarak bu eksikliğin yapılması için izin almış olmalıdır. Ancak, bu iki durumda kiracı, kiralayan hesabına eksikliği giderebilir ve kira parasından indirilir. Eğer kiracı ne kiralayanın olurunu ne de mahkemeden izin almışsa ve yine de kiralayandaki eksikliği yapmışsa, yaptığı giderimi BY.413 ve 414. maddelerine dayanarak kiralayandan isteyebilir.
Kira sözleşmesi tapuya yazılabilir mi? Bu yazım, kiracıya nasıl bir hak sağlar?
Kural olarak kira sözleşmesi şahsi hak sağlar, bu nedenle kiracı ve kiralayan, sözleşmeden kaynaklanan haklarını sadece birbirlerine karşı öne sürebilirler, bu üçüncü şahıslara karşı ileri sürülemez.
Tapuya yazılan kira sözleşmesi, özellikle kiracı için aynı hak kuvvetinde bir hak sağlar. Bu nedenle kiracı, kira müddetince gerek mal sahibine gerek 3. şahıslara karşı (bu yeri satın alan yeni malike) hak ileri sürebilir
Emlak Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Gayrimenkul alım-satımı esnasında dikkat edilmesi gereken püf noktaları :
-Emlak ve emlakçı seçimi,
-Emlak fiziki durumu,
-Tapu durumu.
Alınacak konutun tapu kaydı mutlaka önceden kontrol edilmelidir...
Kat irtifakının kurulup kurulmadığına, iskanın, yani yapı kullanım izninin alınıp alınmadığına dikkat edin. Eğer alacağınız emlak inşaat halinde ise müteahhidin mali durumunu araştırın.
Müteahhitin kat karşılığı yaptığı bir inşaattan emlak alıyorsanız, müteahhitle sözleşme yaparak, bitirme tarihi ve kullanılacak malzemeleri tek tek yazarak, gerekli tazminatlar ilave etmelisiniz.
Alacağınız emlak kiracılı ise öncelikle kiracı ile yapılan kira kontratını inceleyip, kiracıyla bizzat görüşmeniz ya da kiracı tahliye taahhüdü vermiş ise tahliye taahhüdündeki tarih ile kontrat tarihini karşılaştırmanız gerekir.
Satış sonrası gelebilecek elektrik ve su gibi borçlardan kurtulmak için eski malikten, bu borçlardan onun sorumlu olduğuna dair imzalı bir belge alın..
Tapu işlemi sırasında alacağınız emlağın değerini yeniden değerlendirme oranlarına göre hesaplayarak beyan etmelisiniz. Çünkü beyanınız eksikse ödenen alım satım harçları cezalı olarak size geri dönecektir.
ARSA ALIRKEN :
Söz konusu arsanın imar durumunun uygunluğu, dikkat etmeniz gereken en önemli husus. Satıcının sözlü beyanı değil, resmi imar durumu belgesini size göstermesi ya da bir fotokopisini vermesi gerekiyor.
Tapu senedi kontrol edilerek; ada, pafta, parseli belirtilen arsanın size gösterilen arsaya tekabül edip etmediğini kontrol ettirmelisiniz.
Arsanın bağlı bulunduğu tapu müdürlüğüne giderek, tapu kütüğüne bakıp, arsanın satışı ile ilgili aleyhte şerh olup olmadığını da kontrol ettirmelisiniz.
Alacağınız arsa hisseli arsa ise, alınan hissenin, hissedar olunan arsa üzerinde tespitini yapmak mümkün değildir. Parselasyonu yapılmışsa, kroki üzerinde noter tarafından tasdik edilmek suretiyle kime satıldığının belirlenmesi düşünülebilir.
Arsa alırken yatırım düşünüldüğünden, uzmana danışmakta çok büyük faydalar olacaktır. Aksi takdirde paranız boşa gidebilir.
Alınan gayrimenkulün tapudaki ve belediyedeki kayıtlarını kontrol edip bir pürüz olup olmadığı araştırılmalıdır.
Vergi borçlarına da dikkat edilmelidir.
ALTYAPI HİZMETLERİ
Altyapı hizmetleri kanal, su,telefon, elektrik, doğalgaz ve yol olarak sıralanabilir.
Kanal :
Parsel ilgilisi tarafından atık su projesi hazırlanarak İSKİ Genel Müdürlüğü'ne onaylatılır. Onaylı projeye göre bina atık su bağlantısı yapılacağı zaman, Belediye Fen İşleri Müdürlüğü'nden kazı izni alınarak işlem sonuçlandırılır.
Yol :
Kadastro yol belediye tarafından, imar yolu ise yola cepheli parsel sahiplerince yaptırılır. Belediye Fen İşleri Müdürlüğü'nce kontrol edilir. Söz konusu yolların araziye uygulanışı Belediye Harita Müdürlüğü'nce hazırlanan yol durumuna göre yapılır.
Parsel sahiplerince yaptırılması gereken yollar, 3194 sayılı İmar Yasası'nın 23. maddesine tabi yollardır. Ancak belediyece yapılması gereken yollar için, yola cepheli parsel sahiplerinden iştirak payı alınır. İştirak payının yarısı yolun bir tarafındaki parsellerden, diğer yarısı ise diğer tarafındaki parsellerden alınır. Açılacak yol Yasa kapsamında kalıyor ise her parselden tam bedel alınır, yani iki kat uygulama yapılmış olur.
Su :
İnşaat sahipleri İSKİ Genel Müdürlüğü ile su sözleşmesi yapmak zorundadır. İnşaat devam ediyorsa İSKİ Şebeke Şefliği geçici olarak binaya su bağlantısı yapar. İnşaat bitince abone olunur.
Elektrik:
İnşaat sahipleri onaylı elektrik sözleşmelerine göre, TEK ile karşılıklı olarak sözleşme yapar. Sözleşme sonrasında Belediye Fen İşleri Müdürlüğü'nden kazı izni alınarak TEK denetiminde olmak üzere gerekli bağlantı uygulamaları yapılır.
Telefon :
İlgili kurum yani Telekom, kendi teknik koşullarına göre işlem yapar. Altyapı tesisleri için kazı yapılacaksa, belediyeden kazı ruhsatı alınmak zorundadır.
Doğalgaz :
İlgili kurum İĞDAŞ, kendi teknik koşullarına göre işlemini yapar.
APARTMAN GİDERLERİ
Dairenin sahibi olduğunuz müddetçe, otursanız da oturmasanız da giderlere iştirak etmek zorundasınız (Kiracınız varsa kiracı). Ödemeler yapılmadığında, yönetici aleyhinizde icra takibi yapabilir, mal varlığınıza haciz koyabilir. Yönetici bunun yanında, sizden faiz talep edebilir. Yöneticinin yapacağı muamelelere karşı sizin savunulacak pek bir hakkınız olmayacaktır ve sonuçta borcunuzu faizi, icra masrafı ve avukat ücreti ile birlikte ödemek zorunda kalırsınız. İşte bu nedenlerle, ortak giderlerden hissenize düşen payı ödemenizde yarar var.
Arsa Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Yerleşim alanları ve yapılmış yollar dışında kalan toprak parçalarına arazi denir.
ARAZİLER
Yerleşim alanları ve yapılmış yollar dışında kalan toprak parçalarına arazi denir.
MÜLKİYET ŞEKLİNE GÖRE ARAZİLER :
1. Şahıs Arazileri
2. Hazine (Devlet) Arazileri
3. Köy Otlak, Mera ve Yayla Arazileri
1- Şahıs Arazileri :
Kişiye tapulu olup, kullanım hakkı şahısların istediği biçimde kullanıldığı araziler.
2- Hazine arazileri :
Devletin malı olup, kamu yararına kullanılır. Bazı hallerde şahıslar zilliyet ve işgal yolu ile hazine arazilerini kullanıyor olabilirler. Şahıslar, hazine arazisi olan orman, makilik bölge veya açık arazileri tarıma veya yerleşime açabilirler. Zamanla zilliyet hakkı kazanabilirler.
Zilliyet hakkı; kullanımdan doğan hak anlamındadır.
3- Köy otlak, mera ve yayla arazileri :
Köyün ortak malı olup ortaklaşa kullanılır. Keyfi kullanım yapılamayacağı gibi zorunlu haller dışında parsellenemez, satılamaz, yerleşime açılamaz.
OLUŞUMUNA GÖRE ARAZİLER :
1. Tarım arazileri
2. Taşlık ve kayalıklar
3. Ormanlar
4. Makiler, fundalıklar
5. Bataklıklar
6. Çöller (kumullar)
Bu arazi parçaları özelliklerine göre yerleşime açılabilir (plan dahilinde imara açılabilir).
Örnek;
Liman, havaalanı, gar, köprü, yol, toplu konut alanları, sanayi bölgeleri gibi.
Tarım Arazileri :
Cinslerine göre 4 bölümde incelenir.
Sulak arazi :
Pirinç, şekerkamışı, vs.
Taban arazi :
Sebze, meyve ve endüstri bitkileri.
Kıraç arazi :
Tahıllar (Buğday, arpa, vs). bakliyatlar yetişir.
Kumlu arazi :
Karpuz, kavun, patates, v.s.
Not :
-Tarım arazilerinde kıymet beyanında, sıralama yukarıdaki gibidir.
- Ormanlar dinlenmiş ve çok kıymetli toprak ihtiva eden arazi olduğundan ormanlar yok edilerek yasal olmayan yollarla tarım alanına dönüştürülmüştür.
Şehir planlamaları yapılırken tarıma elverişli araziler heba edilmemelidir. Özellikle ormanlara zarar verilmemelidir. Mümkünse kıraç kayalık, taşlık, kumul (çöl) araziler ıslah edilerek planlama dahilinde imara açılmalıdır.
Şehir planlaması yapılırken taban araziler yapılaşmaya açılmış ve tarım alanları yok edilmiştir. Devlet; hazine yerlerinin uygun olanlarını bir plan dahilinde imara açabilir, arazileri değerlendirebilir.
ARSA-ARAZİ ALIRKEN
Her şeyden önce almak istediğiniz arsanın tapuda gösterilen arsa olduğuna emin olmalısınız. Bunun için tapu dairesine giderek, kadastrodan arazinin sınırlarını tespit ettirin.
Arazinin önceki durumu hakkında bilgi edinin. Kadastronun geçmediği yerler risklidir. Bunu öğrenmek için belediyeye başvurabilirsiniz.
Arsanın toprağının inşaat yapımına uygun olup olmadığını araştırın. Buna en iyi yanıtı, evinizi inşaat edecek olan müteahhit ya da mimar verecektir. Unutmayın, arazi eğimli ise sondaj çalışmaları için yüklü miktarlar ödemek zorunda kalabilirsiniz.
Alacağınız arazi hisseli mi, araştırın. Hisseli bir arazi aldığınız takdirde ileride hisse sahiplerini ikna etmekte güçlük çekebilirsiniz. Tapuyu almadan önce kesinlikle ödeme yapmayın.
Kırsal kesimden arsa alacaksanız,
-Köy tapulu
-Tapu tahsisi belgeli
-Hazine arazisi
olmak üzere üç tip arazi olduğunu unutmayın.
En sağlıklı olanı köy tapulu arazileri satın almaktır. Çünkü şahıs tapulu arazilerde tapu tahsis belgeleri, daha sonra belediye tarafından iptal edilebilir. Hazine arazilerinin ise, bir süre sonra elinizden alınabileceğini bilmelisiniz.
Ekspertiz Nedir?
Ekspertiz, uzman tarafından gayrimenkule yönelik değerin ne olduğunun belirlenmesi çalışmasıdır.
(Uzman= Eksper)
- Binanın (gayrimenkulun) kimliği / açık adresi
- Kime ait olduğu / Türü
- Kaç katlı, kaç yaşında olduğu
- İmar durumu, Belediye ve Tapudan sorulur.
- Ulaşım : ulaşım özellikleri araştırılır.
- Gayrimenkulun Fiziki Durumu : Betonarme, kagir, yığma, çelik karkas, ahşap vb.
- Altyapı
- İtibar (bina ve sahibinin)
- Binanın inşaat değeri yukarıda anlatılanlar pozitif ise bir değer oluşur.
Arsa değeri :
Bina ilk 5 yılı aşmışsa aleyhte puan düşüyor. Arsa değerlendirilmesi yapılırken altyapı, ulaşım vb. puan alıyor.
Binanın Değeri :
Bina inşaat değeri + Binanın arsa değeri
Binanın inşaat kalitesine göre m2 değerlendirmesi bazı ilgili kurumlarca yapılmaktadır. (İnşaat Mühendisleri Odası, DİE yayınları vb).
İnşaatlar 1. Sınıf, 2. sınıf, 3. sınıf, lüks, süper lüks olarak kategorize edilebilir.
Örneğin: İstanbul'da 1. sınıf bir inşaatın inşaat bedeli 600-950 $/m2'dir.
Lüks olursa, ısıtma- soğutma sistemleri, klima, site oluşu, park, eğlence alanları vb... değerlendirmede devreye girer (600-650$/ m2'dir.)
Teknik altyapı (atık su, yağmur suyu, telefon, doğalgaz hattı vb) içerir.
Emlak Vergisi Beyannamesi
Belediye sınırları içerisinde bina, arsa ve arazi sahibi olan vatandaşlarımız 1319 Sayılı Emlak Vergisi Kanunu gereğince emlak vergisi ödemekle yükümlüdür. Vergi işleri için Belediye Gelir Müdürlüğü Tahakkuk Şefliği’ne müracaat ederek aşağıda belirtilen işlemlerin yapılması gerekmektedir.
Emlak Vergisi Tahakkuk İşlemleri
Emlak vergisi; arazi, arsa ve bina için ödenmektedir. Bu tür taşınmazı olan bir vatandaş, emlak vergisi vermekle yükümlüdür. Emlak vergisi ödeyecek kişilerin, ilgili belediyelerin emlak vergisi birimine başvurmaları gerekmektedir. Başvuru sırasında kişiler yanlarında taşınmaz ile ilgili olan tapuyu ya da tapu örneğini bulundurmalıdır. Tapusu ile ilgili birime giden şahıslar, her bir emlak türü için arazi, arsa veya bina gibi ayrı ayrı form ve beyanname doldurmak zorundadırlar. Bu beyannameler; Arazi, Arsa, Bina Beyannameleridir.
Yeni Bir Gayrimenkul Aldım Beyannameyi Vermek İçin Ne Kadar Sürem Var?
Yeni bir arsa, arazi veya bina aldığınızda aldığınız yılın sonuna kadar beyannameyi belediyemize vermekle yükümlüsünüz. Örneğin 2007 yılında almışsanız bu durumda 2007 yılı aralık ayı sonuna kadar beyannameyi vermeniz gerekmektedir. Aksi takdirde cezalı işlem uygulanır.
Tek Meskenim Var. Hiçbir gelirim Yok. Vergi indiriminden Yararlanmak istiyorum. Ne yapmalıyım?
Başvuru sahibi emekli/gazi/şehitlerin dul veya yetimleri ve bu kişilerin Türkiye sınırları içinde 200 m2’den küçük yalnızca bir konutu varsa Emlak Vergisi Kanunun 8. maddesine göre, emlak vergisi ödemesi yapmayacaklardır.
Birden fazla konutu olanların bu konutlarından biri için sıfır oranlı emlak vergisinden yararlanmaları mümkün değildir.Aynı şekilde dinlenmek amaçlı gidilen yazlık-dağ evi gibi konutlarda
Sıfır oranlı emlak vergisinden yararlanamaz.
Yeni Taşınmaz Edinen Kişiler İçin Emlak Vergisi Tarh ve Tahakkuku için Gerekli Evraklar
Edinmiş olduğu taşınmazın tapu fotokopisi
Kimlik Fotokopisi
Vergi Numarası,
TC Kimlik Numarası
Taşınmazın Adresi, Tapu sahibinin ikamet adresi, telefonu
Varsa İskan Ruhsatı, Yapı Kullanım İzin Belgesi Fotokopisi.
Emlak Vergisi Bildirimi (Tapu, Yapı Kullanım İzin Belgesi ve Kimlik bilgilerine göre mükellef tarafından doldurulacak.)
Taşınmazın Edinim Tarihinden en az 1 yıl sonra beyanı veriliyorsa VUK 376. madde hükümlerine göre düzenlenecek Ceza İndirim Dilekçesi.
Taşınmazını Satan, Devreden Kişiler İçin Emlak Vergisi Mükellefiyetten Çıkış İşlemleri için Gerekli Evraklar
Vergi Numarası, TC Kimlik Numarası
Taşınmazı satanın ikamet adresi ve telefonu
Mükellefiyetten Çıkış Dilekçesi (Satan kişi tarafından yeni tapu bilgilerine göre doldurulacak)
Taşınmazı alan kişinin tapu fotokopisi veya Tapu sicil Müdürlüğünden alınmış söz konusu taşınmazın kime, hangi tarihte satıldığını gösterir belge.
Karlı emlak yatırımı nasıl yapılır?
Emlak sektörüne yatırım yapmak, uzun vadede doğru planlamayı yapabilmeyi gerektirir. Emlak piyasası her ne kadar oldukça karlı bir sektör olsa da, birçok farklı etkenden etkilenen oldukça hassas dengeler fiyatların dalgalanmasına neden olabilir.
Herkesin bildiği gibi emlak yatırımından yüksek kazanç elde etmek için konutu ucuzken almak ve değeri arttığında satmak gerekir. Ancak bu ucuza al pahalıya sat durumu günümüzde oldukça büyük titizlik gerektiren ve düşüncesizce yapıldığında yatırımcının büyük zarar etmesine neden olabilen hassas bir konu haline gelmiştir.
Emlak sektöründe yatırım, her şeyden önce risk içeren bir yatırım biçimidir ve geleceğe yönelik riskler doğru analiz edilmelidir. Yatırım yapılacak gayrimenkulün kazancı uzun vadede alınan risklerden az ise, o gayrimenkule yatırım yapılmaması gerekir çünkü kazanç sağlamak oldukça risklidir.
Özellikle konut alırken incelenmesi gerekenler;
-İmar ve iskan izinleri
-Tapunun sorunsuz olması
-Yapı kullanım belgesi
-Gayrimenkulün bulunduğu bölgede gelecekte bir kamulaştırma olup olmayacağı
-Konutlarda zemin incelenmesinin doğru şekilde yapılması
-Deprem ve diğer doğal afetlere karşı dayanıklılık
-Kooperatif yapılarında ortak kullanılan alanları ve hakları
Bu tür uzun vadeli riskler konusunda doğru analiz yapılması gerekir. Emlak yatırımı son derece uzun vadeli bir yatırım aracı olduğundan, konut almadan önce bu tür risk gruplarının tamamının araştırılması ve karşılaşılabilinecek risklerin asgariye indirilmesi gerekir. Tüm bu konularda herhangi bir risk içermeyen gayrimenkullerin arasında en uygun fiyata sahip olanının seçilmesi de, uzun vadede “karlılık” açısında büyük önem taşımaktadır. Emlak sektörü yatırımcılarının sahip olması gereken en büyük özelliklerden birisi de; sabırlı olmaktır. Çoğu yatırımcı normal değerinin çok üzerinde olmasına rağmen bazı konutları kaçırmamak adına acele verilen kararlar ile yanlış yatırımlar yapmaktadır. Yatırımcının bu tür durumlarda gayrimenkulü kaçırmayı değil, uzun vadede elde edeceği karı düşünmesi ve farklı alanlara yönelerek karlılık açısında daha faydalı yatırımlar yapması gerekir. İnşaat maliyetlerinden başlayarak tüm harcanan paranın hesaplanması ve satış esnasında piyasaların ne durumda olacağı iyi düşünülmelidir. Aksi halde emlak sektörüne yatırım yaparak kazanç sağlamak, tamamen şansa bırakılmış demektir.
Özellikler konutun yada taşınmazın bulunduğu bölge durumuna da ayrıca dikkat edilmesi gerekir. Bölgenin imar durumları, önümüzdeki 5 yıl içinde bölgenin değerini etkileyebilecek devlet yatırımları, bölgenin ticari değeri, geleceği yönelik yatırımlarınızda yön verecek başlıca pusulanız olacaktır.
Kira Kontrat Sözleşmesi
Kiralama anlaşması, tarafların (kiralayan ve ev sahibi) aşağıda bulabileceğiniz Kira Kontrat Sözleşmesi imzalanarak gerçekleşir. Her iki tarafı da koruyan ve kiralama sürecinde olası yaşanılacak problemlerde bağlayıcılığı olan bu sözleşme, mahkemelerde de yasal dayanak olarak alınmaktadır. Kontrat Sözleşmesini indirmek için tıklayınız
Emlak Komisyonculuğu Hizmet Standartları
08 Temmuz 2003 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 25162
Sanayi ve Ticaret Bakanlığından:
Mecburi Standard Tebliği
(Tebliğ No: ÖSG-2003/59)
Madde 1- Bu Tebliğ 8/1/1985 tarihli ve 3143 sayılı, 10/6/1930 tarihli ve 1705 sayılı, 18/11/1960 tarihli ve 132 sayılı kanunlara istinaden hazırlanmıştır.
Madde 2- Türk Standartları Enstitüsü tarafından hazırlanan ekli TS 11816 ''Emlak Komisyonculuğu Hizmetleri- Genel Kurallar'' Standardı Resmi Gazete'de yayımı tarihinden itibaren 6(altı) ay sonra mecburi olarak uygulanacaktır.
Madde 3- Ekli Standard kapsamında hizmet üretenlerin bu Tebliğ hükümlerine uymaları zorunludur.
Madde 4- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde 5- Bu Tebliğ hükümlerini Sanayi ve Ticaret Bakanı yürütür.
Emlak komisyonculuğu hizmetleri - Genel Kurallar
0 Konu, tarif, kapsam
0.1 Konu
Bu standart, emlak komisyonculuğu hizmetlerinin genel kurallarına dairdir.
0.2 Tarifler
0.2.1 Emlak
Ev, arsa, bağ, bahçe, vb. taşınmazların ortak adı.
0.2.2 Emlak komisyonculuğu
Emlak alım, satım,kiralama vb. aracılık işleri.
0.2.3 Emlak komisyoncusu
Gerçek hak sahiplerinin talebi üzerine düzenlenen süreli veya süresiz iş sözleşmesi yaparak; taşınmazın alımı, satımı, rehin vb. aynı hak tesisi gibi tüm hukuki ve teknik işlemleri ve kiralanması konusunda aracılık eden ve kiralama sonrası hizmetleri yerine getiren, bu konularda gerektiğinde danışmanlık, bilirkişilik ve ekspertizliğini yapan ve bunlarla ilgili olarak gerekli form, beyanname vb. belgeleri doldurabilen, bu iş ve işlemleri kendi adına açılmış bir iş yerinde yapan kişi veya kuruluş.
0.2.4 Müşteri
Emlak komisyonculuğu hizmetlerinden faydalanan kişi veya kurum.
0.2.5 Mal sahibi
Emlağın sahibi
0.2.6 Yardımcı eleman
Satılık veya kiralık bir taşınmazı müşteriye gösteren ve gerekli bilgileri veren eleman.
0.2.7 Müşteri temsilcisi
Emlak komisyoncusunun portföyünde bulunan taşınmazları, emlak komisyoncusu adına pazarlayan, emlak komisyoncusu ile çalışan ve bu işlemlerden doğan yasal ve mali sorumluluğu üstlenen kişi.
0.3 Kapsam
Bu standard; emlak komisyonculuğu hizmetlerinin, işletmecilik, hizmet ortamının özellikleri, bulundurulması gerekli araç-gereç ve çalışanların özellikleri ile ilgili genel kuralları kapsar.
1 Kurallar
1.1 İşletmecilik ile ilgili kurallar
1.1.1 Emlak komisyoncusu, ilgili meslek odasına kayıt olmalı, emlak komisyonculuğu hizmetlerini meslek odasınca kullanıma sunulan sözleşmeyi düzenleyerek vermeli ve emlak komisyonculuğu dışında herhangi bir iş yapmamalıdır.
1.1.2 Hizmet verilen bölgenin kroki, vaziyet planı, maket, perspektif vb. tanıtma elemanları emlak bürosunun duvarlarında veya uygun yerlerinde müşterilerin görebileceği şekilde teşhir edilmeli, kiralık ve satılık taşınmazların özelliklerinin belirtildiği ilan panosu düzenlenmeli, taşınmazların özelliklerinin müşteriye daha iyi tanıtılabilmesi için broşür, fotoğraf, video çekimi, vaziyet planı, imar durumu, vb. yararlanılmalıdır.
1.1.3 Emlak komisyonculuğu hizmetleri ilgili meslek kuruluşlarınca belirlenmiş ücret tarifesine göre verilmeli ve komisyon ücretlerinin oranları ile yer gösterme hizmeti karşılığında herhangi bir ücret talebinde bulunulmayacağı müşterilerin görebileceği bir yere asılmalıdır.
1.1.4 Emlak komisyoncusu, iş yeri tabelasında ve basılı evraklarında mesleğini tanımlayan ibareler dışında herhangi bir yazı, sıfat veya ünvan kullanmamalıdır.
1.1.5 Emlak komisyoncusu, verdiği hizmet dolayısıyla edindiği bilgileri sözleşme ile belirlenen esaslar dışında kullanmamalı ve açıklamamalıdır.
1.1.6 Emlak komisyoncusu, vereceği ilanlarda iş yerinin adını belirtmelidir.
1.1.7 Emlak komisyonculuğu hizmetleri, sözleşmede yer alması kayıdıyla yapılacak yazılı bir sözleşme esasına göre şubeleri veya müşteri temsilcileri aracılığıyla verilebilinir. Bu sözleşmede; hizmetin süresi, ücreti, yasal ve mali sorumluluklar vb. hususlar yer almalıdır.
1.1.8 Emlak komisyonculuğu bürosunda haberleşme hizmetlerinin yürütülebilmesi için telefon, faks, ve bilgisayarla haberleşme ağı vb. bulunmalıdır.
1.1.9 Taşınmazın müşteriye yerinde gösterilebilmesi için, emlak komisyonculuğu bürosuna ait taşıt bulunmalı veya bu hizmetin yerine getirilebilmesi için sözleşmeli bir taşıt imkanı sağlanmalıdır.
1.1.10 Taşınmazın özelliklerinin belirtildiği tanıtıcı ve bilgi verici yazılı ve görüntülü belgeler uyuşmazlık halinde hukuki belge özelliği taşıyacak şekilde düzenlenmelidir.
1.1.11 Taşınmazlarda bulunan ''Kiralık'' veya ''Satılık'' ilanları uzaktan farkedilebilecek büyüklükte olmalıdır.
1.2 Hizmet ortamının özellikleri ile ilgili kurallar
1.2.1 Emlak komisyonculuğu bürosu, kat mülkiyeti kanunun belirlediği şekliyle bağımsız bir bölüm olmalı, iş yerinde; en az idari büro ve müşteri kabul yeri ile müşterek veya münferit kullanma özelliğinde teknik özellikleri TS 8357'ye uygun WC- lavabo bulunmalıdır.
1.2.2 İş yeri tabil olarak havalandırılmalı, mekanik havalandırma tesisatı bulunması halinde bu tesisat TS 3419 ve TS 3420'ye elektrik tesisatı TS IEC 60364-1'e, güvenlik korunması, TS IEC 60364-4-41'e, göre yapılmalı, su tesisatı TS 828' e, temiz su TS 266'ya uygun olmalı, TS 4019'a uygun ilk yardım çantası, TS 12201'e uygun çöp kutusu bulunmalı ve yangınla ilgili olarak TS 4156' da belirtilen tedbirler alınmalıdır.
1.2.3 İş yeri uygun bir sistemle ısıtılmalı ve ısıtmada yetkili makamlarca belirlenen yakıt kullanılmalıdır.
1.2.4 Emlak komisyonculuğu hizmetlerine yönelik işlerin yapılmasında kullanılan teknik cihaz ve donanıma uygun büro mobilyası bulunmalı ve yangınla ilgili olarak TS 4156'da belirtilen tedbirler alınmalıdır.
1.2.5 Emlak komisyonculuğu bürosunda;
ilgili odasınca kullanıma sunulan ;
- Matbu alıcı ve satıcı yetki sözleşmesi ve kira kontratı.
- Matbu tellaliye, pey akçesi, yer gösterme ve komisyon paylaşım sözleşmesi,
- Ekspertiz formu
ile
- Senet ve damga pulu
- Hukuk, vergi, kadastro, muhasebe, pazarlama, tapu vb mevzuatı içeren kitaplar, basılı evrak, belge ve dökümanları
bulunmalıdır.
1.2.6 Emlak komisyoncusu, resmi belge hüviyetinde olacak şekilde, faaliyetleri ile ilgili kayıtlar tutmalıdır.
1.2.7 Emlak komisyoncusu bürosunda : aşağıdaki araç ve gereçler bulunmalıdır.
- Bilgisayar + yazıcısı + modem,
- Telefon,
- Faks,
- Şerit metre,
- Pusula,
- Fotoğraf makinası,
- El feneri,
- Televizyon (tercihan),
- Video (tercihan),
- Kamera (tercihan).
1) Bu standard metninde atıf yapılan standardların numaraları, yayım tarihleri, Türkçe ve İngilizce ismleri metnin başında verilmiştir.
1.3 Çalışanlarla ilgili kurallar
1.3.1 Emlak komisyoncusu bürosunda , yeterli sayıda eleman bulunmalı, bu elemanlar mal sahipleri ile müşterileri bir araya getirildiklerinde, onlara hukuki yönden yeterli bilgi verebilmeli ve mevzuatın gerektirdiği işlemlerde yardımcı olabilmelidir.
1.3.2 Reklam,tanıtım ve pazarlama ile ilgili elemanlar müşteri ilişkilerinde güvenilir ve inandırıcı olmalıdır.
1.3.3 Emlak komisyoncusu, ilgili meslek kuruluşlari veya derneklerince ya da yetkili kılınmış kamu kurumlarınca düzenlenmiş kurslara katılmış olmalıdır.
1.3.4 Emlak komisyoncusu;
Kiralama ve satış hizmeti kapsamında;
- Müşteri temsilcisi ve yardımcı elemanların iş dağılımı,
- Alan çalışması,
- Yayınların emlak ilanı sayfalarının incelenmesi,
- Müşteri portföyünde arz, talep yönünden değerlendirmesi,
- Emlak kayıtlarını bilgisayar ortamında güncelleştirilmesi,
- Taşınmazın pazarlanmak üzere hazır duruma getirilmesinin sağlanması,
- Taşınmazda oturan varsa göstermek için randevuların alınması, pazarlama stratejisinin hazırlaması,
- Yazılı ve görsel pazarlama teklifleri hazırlaması,
- İlan verilecek gayrimenkulu belirlemesi,
- Taşınmazın pazarlanmasındaki gidişat konusunda periyodik olarak müşteriye bilgi vermesi,
- Diğer emlak komisyoncularıyla ortak çalışmaların yürütülmesi,
- Tarafları bir araya getirmesi,
- Tapu işlerine ilişkin randevuları alıp işlerin takip edilmesi
İş ve işlemleri;
Aracılık ve danışmanlık hizmeti kapsamında:
- Satış,
- Pazarlama,
- İpotek,
- Kat irtifakı,
- Kat mülkiyeti kurma, ifraz ve tevhit,
- Trampa,
- Cins değişikliği,
- Hibe (bağışlama).
- Taksim (paylaşım).
- Tashih (düzeltme).
- Aplikasyon.
- Harita ve belediyelerden bölge imar planı çıkarma.
- Kadastro müdürlüklerinden röperli kroki ve çap belgesi alma.
- Vergi muafiyeti belgesini alma,
- Veraset vergi dairelerinden ilişik kesme veya temiz kağıdı alma,
- Emlak beyannamesi düzenleme.
- Noterden satış vaadi sözleşmesi yapma,
- Kira akid sözleşmesi yapma
İş ve işlemleri yapabilmelidir.
2 Çeşitli hükümler
2.1 Emlak komisyoncusu, bu standardda belirtilen hizmetler için istenildiğinde standarda uygunluk beyannamesi vermek veya göstermek mecburiyetindedir. Bu beyannamede söz konusu iş yerinin Madde 1'deki genel kurallara uygun olduğunu belirtmeleri gerekir.
Vekaletname
Emlak satın almak isteyen yabancılara veya Türk vatandaşlığından çıkmış kişilere, seçtikleri avukatlarına veya IST Gayrimenkul firmasına bir taşınmaz satın alma vekaletnamesi vermelerini öneririz.
Sizin adınıza Ege Ordu Komutanlığı'na başvuruyu yapabilmek, belediyeler ve resmi kurumlardan tapu devri için gerekli harita ve belgelerin temin etmek, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nde işlemlerinizi takip etmek, tapunuzu sizin adınıza almak ve sonunda elektrik, su ve telefon aboneliklerizi tamamlayabilmek için bu size sağlanacak büyük bir kolaylıktır. Bir vekaletname için sizin de bizzat noterde bulunmanız gereklidir. Bu işlem yaklaşık olarak 1-2 saat sürebilir ve personelimizden biri size refakat edecektir.
Bu vekaletname sizi 3-4 aylık bir sürede (Türk vatandaşı değilseniz!) kısa aralıklarla alım işlemi için Türkiye’ye gelip gitmekten kurtarır. Avukata veya emlakcınıza vereceğiniz vekaletname gayrimenkulun ne avukat adına nede emlakçının adına satın alınmasını sağlar. Tapu belgesinde vekaleti veren kişinin adı yazılı olacaktır.
Türk vatandaşı olan kişilerin vekalet vermesine gerek yoktur. Çünkü yukarıda yazılı işlemlerin hiçbirinin yapılmasına ve 3 ay beklenmesine gerek kalmadan tapu devri hemen yapılır.
Evinizin satış değerini arttırmanın yolları
Evinizi yenileyerek satmak genelde fiyatının yükselmesini sağlar. Peki halen evin içinde yaşıyorsanız ve yenilemeye bütçeniz yetmiyorsa neler yapabilirsiniz? İşte dezavantajınızı avantaja çevirecek öneriler
• Piyasa araştırması yapın: Evinizin kısa sürede satılma ihtimalini arttırmak istiyorsanız, öncelikle evinizi hangi tip müşterilerin almak isteyebileceğini belirleyin ve o müşterilerin beğenilerine göre değişiklikler yapın. Örneğin evin duvarlarını boyamak ilk kez ev satın almakta olan bir müşteriyi cezbedebilir. Muhtemelen ilk kez gayrimenkul yatırımı yapacak biri pek de masraf yapmak istemeyecektir. Ayrıca bir emlak ofisine piyasayı ve neyin satıp satmadığını danışabilirsiniz. Sizin evinize benzer nitelikleri olan satılık diğer evleri görmeye gitmeniz de fikir sahibi olmanız açısından faydalı olabilir. Hatta o evlerle ilgili size nelerin çekici geldiğini not edip kendi evinizde de benzer değişiklikler yapabilirsiniz. İnternet sitelerinden yapacağınız araştırmalarda da satılık evlerle ilgili pek çok görsele ulaşabilirsiniz.
• Evinizi iyice derleyip toplayın: Dağınık bir ev hem göze hoş görünmez hem de evinizi ziyaret eden alıcılarda yanlış bir algı bırakabilir. Halbuki derli toplu odalar evi hem daha hoş, hem de daha geniş gösterir. Evin içinde yeterli seviyede depolama alanının olduğu izlenimini vermesi de cabası.
• Temizleyin: Kimse kirli bir evi beğenmez. Eviniz kirliyse gelen ziyaretçiler istediğiniz ayrıntılar yerine bunlara dikkat edecek, akıllarında evinizle ilgili ilk kalan şey maalesef evin temizliği olacaktır. Ayrıca örneğin kirli pencereler evin yeterince ışık almadığı izlenimini yaratabilir. Unutmamak lazım ki, bir evi yenilemenin en ucuz yolu temizlemektir.
• Görünür problemleri tamir edin: Kapı kenarında veya camınızda bir çatlak, parkelerde ufak tefek tamirat işleri, orada burada alçı ve boya gerektiren ufak işlemler. Bunların hepsi evinizi satmaya çalıştığınızda, varlıkları yüzünden evinizin fiyatını düşüren, alıcının gözüne batan ayrıntılardır ve sonuçta size maliyeti çok yüksek şekilde çıkabilir. Emin olun, ufak tefek sorunları tamir ettirmek her zaman daha ucuza çıkar.
• Doğal renkler kullanın: İstatistiksel olarak koyu renkli duvarlar her zaman alıcı sayısını düşürür. Eğer mümkünse, elinize fırça alıp işe koyulun ve koyu renkli duvarlarınızı doğal renklere çevirin.
• Duvarlarınızı temizleyin: Eğer temizlenebilinir duvarlara sahipseniz evinizi görücüye çıkarmadan evvel mutlaka elden geçirmelisiniz.
• Kokulardan arının: Hiçbir şey kötü kokan bir evden daha fazla alıcıları kapıdan döndüremez. Pencereleri açın ve evinizi havalandırın. Varsa kötü koku kaynaklarını yok edin. Ayrıca size küçük bir de aldatmaca. Eğer alıcılar gelmeden hemen önce, kurabiye gibi, gelenlerin farkına varmadan isteyecekleri bir şey pişirirseniz evinizi çok daha sıcak hatırlayacaklardır. Soğuk bir kış akşamı sokakta yürürken duyduğunuz kurabiye kokusuyla çevrenin algısının sizin için nasıl değiştiğini hatırlayın.
• Mümkünse baharı bekleyin: Havanın güzelleşmeye başladığı bahar aylarında herkes yuvasından çıkıp dolaşmaya ve satın almaya çok daha hevesli olur. Eğer mümkünse evinizi satmak için soğuk kış aylarından kaçının.
• Işıklandırmaları ayarlayın: İyi ışıklandırılmış bir ev olduğundan çok daha iyi bir izlenim yaratır. Seçeceğiniz birkaç kritik noktaya koyacağınız aydınlatmayla evinizin dezavantaj sayılabilecek karanlık köşelerini olumsuz etkisinden kurtulabilirsiniz.
• Dış kapınızdan başlayın: Alıcıların evinizle ilk temas ettiği yer dış kapınızdır. Eğer sağlam ve çelik bir kapıyla değiştiremiyorsanız iş gene size düşüyor. Elinize bir fırça alıp cazip bir renge boyayabilir, üzerine abartılı olmayan hoş süsler asabilir, girişini aydınlatabilirsiniz.
• Metrekare satıyorsunuz: Alıcılar m2 satın alıyorlar. Bu m2 içinde kullanılamayan alanlar görmek emin olun hiç hoşlarına gitmeyecektir. Balkonunuz varsa masa, sandalye koyun, arka küçük odalarınıza işlev katın. Evin her m2’sinin yaşanabildiğinin ve yararlı olduğunun izlenimini verin.
• Satış için dekore edin: Evinizin mutlaka alıştığınız bir yerleşimi vardır. Ama unutmayın ki amacınız yaşamak değil, satmak. Eşyalarınızın yerlerini satışı etkileyebileceğini düşündüğünüz şekilde değiştirin. Örneğin oturma odasında, tam televizyonun karşısındaki kocaman koltuk yaşarken çok ideal olabilir ama alıcıların odayı olduğundan küçük algılamalarına neden olur. Eşyalarınızı atmadan yeniden yerleştirmeyi deneyin.
• Para detaylardadır: Evinizde fazla maliyetli olmayacak ama evinizin havasını değiştirebilecek ufak tefeği tespit edin. Örneğin duvarın ortasından geçen bir ahşap veya çıkartma bordür hem evinizin havasını değiştirecek, hem de size maliyeti çok düşük olacaktır.
• Yükü azaltın: Bir odada birden fazla işlevin olması evinizin yeterince geniş olmadığı algısını yaratacaktır. Yatak odanızdaki ya da mutfakta ki kitap ve bilgisayarı mutlaka kaldırın.
• Yatak örtüsü seçimi: Alıcıları beklediğiniz günlerde seçtiğiniz yatak örtüsünün, evin en önemli odalarından birinin, ebeveyn yatak odasının algısındaki rolü büyüktür. Rahat ve lüks izlenimini veren örnekleri tercih etmelisiniz.
• Her alana dikkat edin: İlk izlenim çok önemlidir. Yepyeni bir mutfağınız olsa bile, girişte kirli ayakkabılarınız, bisikletiniz ve eski sandalyeleriniz ile burun buruna gelmeleri mutfağınızın cazibesini yarı yarıya azaltır. Müşterilerinizin satmakta olduğunuz evi kendi evleriymiş gibi hissedebilmeleri için elinizden gelen her şeyi yapın. Bunu yapmanın pek çok yolu var. Düzenli bir ortam yaratın, fazlalıklardan kurtulun, hatta mümkünse bazı mobilyalarınızı kaldırın ki müşterileriniz boş alanları kendi eşyaları ile düşleyebilsinler. Eviniz ne kadar küçük olursa olsun sahip olduğunuz alanları en iyi şekilde kullanın.
• Evinizin konumunu da satın: Sadece evinizi değil, evinizin konumunu da satın. Evinizi değerli kılabilecek potansiyel cazibe merkezlerinin bir listesini çıkarın. Örneğin, ulaşım, okullar ve alışveriş merkezleri gelen müşteri tipine göre çok önemli olabilir. Evinize yakın olan restoran, sinema, spor merkezleri ve süpermarketler hakkında bilgi verin. Apartman aidatı ve faturalarınızın ortalama ne kadar geldiğinden bahsedin.
• Evinizi görmeye geldiklerinde: Satılık ilanı verdiğiniz andan itibaren evinizi düzenli ve temiz tutun. Evinize ziyaretçi gelmeden hemen önce duş almayın. Banyonuzun buharlı olması evinizde rutubet gibi birtakım sorunların olabileceğini akla getirir. Üstelik bir süre balık ve kızartma gibi yemeklere de ara vermeniz gerekebilir. Temiz halılar ve hoş kokan çiçekler olumlu etki bırakır. Evinizin bahçesi varsa kedi ve köpeklerinizin bahçenize insaflı davranmış olduğundan emin olun. Küçük çocuğunuz varsa ona farklı uğraşılar yaratın. Evi gezdirirken siz arkada olun. Kalabalık hissini önlersiniz. Gerektiğinden fazla konuşup insanları sıkmaktan kaçının.
• Son rötuşlar:
* Potansiyel müşterileriniz gelmeden önce ortalığa son bir kez göz atın. Bunun için bir kaç dakika yeterli olacaktır.
* Klozet kapağınızın kapalı olduğundan emin olun.
* Serin havalarda evinizin ılık yatak odalarının serin olmasına dikkat edin.
* Hava aydınlık değilse ışıkları açın.
* Etrafa taze çiçekler koyun.
* Müşterileriniz gelmeden önce pencereleri açın, odalarınızı havalandırın.
* Temiz havlu, sabun ve yatak örtüleri kullanarak evinizde sıcak bir atmosfer yaratın.
* Masanızın üzerine ev dekorasyonu ile ilgili birkaç dergi yerleştirin. Bu, evine özen gösteren bir ev sahibi olduğunuz imajı yaratır.
Yabancıların Türkiye'de mülk edinebilmeleri
Yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişilerin, Türkiye'de taşınmaz edinimlerine ilişkin yeni esaslar...
Yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişilerin,Türkiye’de taşınmaz edinmeleri, 07.01.2006 tarih ve 26046 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 29.12.2005 tarih ve 5444 sayılı Kanunla 2644 sayılı Tapu Kanununun 35'inci Maddesinde düzenlenmiştir. Yapılan değişiklikle, yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde bu ülkelerin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerinin Ülkemizde taşınmaz edinimlerine ilişkin yeni esaslar getirilmiştir. Bu esaslar 2008 yılında bazı değişikliklere uğramıştır. Bu değişiklikler yazının sonunda belirtilmiştir.
Tapu Kanununun 35'inci Maddesinin yeni haline göre aşağıdaki şekildedir:
Yabancı uyruklu gerçek kişiler, karşılıklı olmak ve kanuni sınırlamalara uyulmak kaydıyla, Türkiye’de işyeri veya mesken olarak kullanmak üzere, uygulama imar planı veya mevzii imar planı içinde bu amaçlarla ayrılıp tescil edilen taşınmazları edinebilirler. Sınırlı aynı hak tesis edilmesinde de aynı koşullar aranır. Yabancı uyruklu bir gerçek kişinin ülke genelinde edinebileceği taşınmazlar ile bağımsız ve sürekli nitelikte sınırlı aynı hakların toplam yüzölçümü iki buçuk hektarı geçemez. Bu fıkrada belirtilen koşullarla, yüzölçümü miktarını otuz hektara kadar artırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri, ancak özel kanun hükümleri çerçevesinde taşınmaz mülkiyeti ve taşınmazlar üzerinde sınırlı aynı hak edinebilirler.
Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri lehine Türkiye’de taşınmaz rehni tesisinde birinci ve ikinci fıkralarda yer alan kayıt ve sınırlamalar aranmaz.
Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri dışındakiler Türkiye’de taşınmaz edinemez ve lehlerine sınırlı aynı hak tesis edilemez.
Türkiye Cumhuriyeti ile arasında karşılıklılık olan devlet vatandaşlarının kanuni miras yoluyla intikal eden taşınmazları için birinci fıkrada belirtilen kayıt ve sınırlamalar uygulanmaz. Ölüme bağlı tasarruflarda yukarıdaki fıkralarda belirtilen kayıt ve sınırlamalar uygulanır. Türkiye Cumhuriyeti ile arasında karşılıklılık olmayan devlet vatandaşlarının kanuni miras yoluyla edindikleri taşınmaz ve sınırlı ayni hakların intikal işlemleri yapılarak tasfiye edilir.
Karşılıklılığın tespitinde hukuki ve fiili durum esas alınır. Bu ilkenin kişilere toprak mülkiyeti hakkının tanınmadığı, ülke uyruklarına uygulanmasında, yabancı devletin taşınmaz ediniminde kendi vatandaşlarına tanıdığı hakların, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına da tanınması esastır.
Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerinin; sulama, enerji, tarım, maden, sit, inanç ve kültürel özellikleri nedeniyle korunması gereken alanlar, özel koruma alanları ile flora ve fauna özelliği nedeniyle korunması gereken hassas alanlarda ve stratejik yerlerde kamu yararı ve ülke güvenliği bakımından taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinemeyecekleri alanları, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının tescile esas koordinatlı harita ve planları içeren teklifi üzerine belirlemeye ve yabancı uyruklu gerçek kişilerin il bazında edinebilecekleri taşınmazların, illere ve il yüzölçümüne göre binde beşi geçmemek üzere oranını tespite Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakanlık bünyesinde ilgili idare temsilcilerinden oluşan komisyon tarafından, bu madde uyarınca Bakanlar Kuruluna verilen yetkiler dahilinde çalışmalar yapılmak suretiyle kamu kurum ve kuruluşlarının bu kapsamdaki teklifleri incelenip değerlendirilerek Bakanlar Kuruluna sunulur.
Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra belirlenecek askeri yasak bölgeler, askeri ve özel güvenlik bölgeleri ile stratejik bölgelere ve değişiklik kararlarına ait harita ve koordinat değerleri Milli Savunma Bakanlığınca geciktirilmeksizin Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakanlığa verilir.
Yukarıdaki fıkralarda belirtilen bölgeler içerisinde kalması nedeniyle kamulaştırılması gereken ya da tapu sicilinde şerh verilmesine gerek duyulan parsellere ilişkin bildirimler ilgili idarelerince tapu sicil müdürlüklerine yapılır.
Bu madde hükümlerine aykırı edinilen veya kanuni zorunluluk dışında edinim amacına aykırı kullanıldığı tespit edilen taşınmazlar ile sınırlı ayni haklar, Maliye Bakanlığınca verilecek süre içerisinde maliki tarafından tasfiye edilmediği takdirde tasfiye edilerek bedele çevrilir ve bedeli hak sahibine ödenir.”
“Geçici Madde 2: Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte mevcut olan askeri yasak bölgeler, askeri ve özel güvenlik bölgeleri ile stratejik bölgelere ilişkin kararlara ait harita ve koordinat değerlerinin tamamı, Milli Savunma Bakanlığı tarafından en geç 3 ay içerisinde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakanlığa gönderilir.
Yukarıda belirtilen bölgelere ilişkin kararlara ait harita ve koordinat değerlerinin, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne gönderilmesi ve sayısal ortama aktarılarak taşra birimlerine intikal ettirilmesine kadar geçecek sürede yetkili askeri makamlardan sorulmak suretiyle, belirtilen işlemler tamamlandıktan sonra gönderilen belge ve bilgilere göre tapu işlemleri yürütülür.”
Arazi alırken dikkat edilecek hususlar
Arazi Satın Alım işlemlerinde yapmanız gerekenleri ve dikkat etmeniz gerekenleri biliyor musunuz? İşte arazi veya arsa alımında size yol gösterecek olan bir rehber...
Arazi Satın Alım işlemlerinde yapmanız gerekenleri ve dikkat etmeniz gerekenleri biliyor musunuz? İşte arazi veya arsa alımında size yol gösterecek olan bir rehber...
Arsa ve arazi nedir?
Arazi imar uygulaması geçmeyen toprak parçasıdır. Arsa ise belediyelerin imar uygulaması yaptığı, yapılaşmaya müsait alanlardır. Arazilerde imar uygulaması yapılmadığı için imar durumları belli değildir; ayrıca düzenleme ortaklık payları düşülmemiştir.
İfraz ve tevhid nedir?
İfraz; imar planı tamamlanmış yerlerde, plan koşullarına uymak şartıyla bir parselin birden fazla parsele dönüştürülmesi işlemidir. Tevhid ise, birden fazla bitişik parselin birleştirilmesi işlemidir.
Düzenleme Ortaklık Payı nedir?
Düzenlemeye tabi tutulan yerlerin ihtiyacı olan yol, meydan, park, yeşil saha, genel otopark gibi genel hizmetlere ayrılan ve tescile tabi olmayan alanlar ile cami, karakol yerleri ve ilgili tesisler için kullanılmak üzere, düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların, düzenlemeden önceki yüz ölçümlerinden %40'a kadar düşülebilen miktardır.
Taban alanı nedir?
Işıklıklar ve çıkmalar hariç binanın yatay iz düşümünün arsa zemininde kapladığı alandır. Yapı nizamı (TAKS) ile belirlenen parsellerin bahçelerinde yapılacak müştemilat binaları taban alanı içine katılır. Taban alanının parsel alanına oranına Taban Alanı Katsayısı denir.
Toplam inşaat alanı nedir?
İskanı mümkün olan bodrum katlar ve çatı araları dahil asma kat, çekme kat ve diğer bütün katların alanlar toplamıdır. İnşaat alanının parsel alanına oranı Kat Alanı Katsayısı (KAKS)(E= İnşaat Emsali) olarak adlandırılır.
Arsa - Arazi alırken nelere dikkat etmeliyiz?
- Arsa veya arazi alımında öncelikle alınacak arsanın Kadastro’da, Tapu Müdürlüğü’nde ve İmar Müdürlüklerinde incelenmesi gereklidir.
- Doğabilecek riski engellemek için tapunun bağlı bulunduğu harita ve kadastro müdürlüklerine müracaat edip, harç yatırıp arsanın yerini belirlemek gereklidir.
- Arsa veya arazi içersinde imar durumunun öğrenilmesi gerekmektedir.
- Arsa veya arazi hisseli midir? Arsanın hisseli olup olmadığını araştırma yaparak öğrenmeliyiz. Ancak mutlaka alınması gerekiyorsa diğer hissedarlardan onay alınması ve rizaî taksim yapılmış olması gereklidir.
- Üzerindeki takyidat durumu nedir? Bu da Tapu Müdürlüklerinden öğrenilebilecek bir bilgidir.
- Üzerinde ruhsatsız, kaçak yapı mevcut mu? Eğer arsa birileri tarafından işgal ediliyorsa, arsanın alnmaması tavsiye edilir.
- Mümkün olduğunca ana yollara yakın, topografik olarak düz veya az eğimli, yüksek gerilim hatlarından uzak, rekreasyon için ayrılmış alanlara yakın, yola olan cephesi geniş, düzgü ve biçimli bir arsa tercih edilmelidir.
Arazi Alımında Dikkat Edilecek Durumlar
1-Arazinin İmar Durumu: Bir arazinin imar durumunu bulunduğu bölge, çevresinde göl olup olmadığı, yola olan cephesi gibi hususlar belirler. Alınması planlanan arazinin imar durumunu, bağlı bulunulan belediyenin imar işleri bölümünden veya alacağınız arazi belediye sınırları içerisinde değil ise il imar müdürlüklerinden öğrenebilirsiniz.
2-Arazinin Satın Alınma Durumu: Bir arazi alınırken arazinin sahibinin kontrol edilmesi ve arazinin yetkili kişilerden alınması gereklidir. Ayrıca, alıcı, TC. vatandaşı değil ise her yerde arazi alması mümkün değildir. Bir araziyi almak için girişimde bulunmadan önce alıcının bağlı bulunduğu konsolosluğa başvurarak Türkiye içerisinde mülk sahibi olup olamayacağını ve eğer olabiliyor ise nerelerde mülk sahibi olabileceğini öğrenmesi gerekmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Sınırları içerisinde devlete ait olmayan tüm araziler Tapu Kütüğüne bağlıdır. Eğer tapusuz bir arazi satılmak isteniyorsa, arazinin aslında devlete ait olduğunun ve teklif eden kişinin sadece kullanım hakkına sahip olduğunun açık bir göstergesidir. Bu türdeki bir araziyi kanunen satın almak mümkün olmayıp, sadece kullanım hakkı devredilir. Kullanım hakkı mutlak bir hak olmayıp, kullanım hakkının devralındığı durumlarda alıcının konumu devletin arazisinin işgalcisi olmaktan öteye gitmez.
Gayrimenkul Değerleme Nasıl Yapılır?
Gayrimenkul kelime olarak, yabancı-başka anlamına gelen gayr sözcüğü ile taşınmış anlamına gelen menkul sözcüğünün birleşmesinden oluşmuştur. Diğer adıyla taşınmaz mal; bir yerden bir yere taşınması mümkün olmayan malları ifade etmektedir. Tüm dünyada modern değerleme çalışmalarında genelde üç değişik metod kullanılmaktadır;
1. Maliyet Yaklaşımı
Bu yaklaşım, piyasada alım satımı pek olmayan özel amaçlı genel olarak fabrika, otel, tatil köyleri, fabrika, işhanı vb. gibi kira geliri bilinmeyen gayrimenkuller için kullanılır.
Muhtemel bir alıcının, belli bir gayrimenkul için yerine koyma maliyetinden fazla bir bedel ödemeyeceği varsayımından yola çıkılır.
2. Emsal Karşılaştırma Yaklaşımı
Emsal metodunda ise değerlenecek gayrimenkule benzer yakın zamanda satılmış olan gayrimenkullerin satış fiyatları uygun karşılaştırma kriterleri kullanılarak gerekli düzeltme işlemleri yapılarak gayrimenkulün değerinin tespit edildiği yaklaşımdır.
3. Gelir İndirgeme (Kapitalizasyonu) Yaklaşımı
Bu metod ise gayrimenkullerin gelecekte sağlayacağı gelirler tespit edilebilmekte ise bu yöntemin kullanılması en sağlıklı durumdur.
Gelir yaklaşımında bir arsa üzerindeki gayrimenkulün değerlemesi sırasında ele alınacak gelir, gayrimenkulün net geliridir. Gayrimenkulün üzerinde bulunduğu arsanın sınırlı bir ömrü yoktur. Bu arsa üzerine bir yapının yapılması ile bu arsanın boş kalması durumuna göre kaybedilecek bir gelir söz konusudur.
Yeni Borçlar Kanuna Göre Kira Kontratları
Borçlar Kanununda yapılan yeni düzenlemelerle Kiracılar ve kiralamalar artık TBK'nın 6098. Maddesi ile düzenlenmiştir. Bu durum yapılacak olan kira kontratlarının da yenilenmesi anlamına geliyor. Ancak Bir çok meslektaşımız bu durumdan habersiz hala eski kiracılar kanununu baz alarak kontratlarını hazırlamakta. Mülk Sahipleri ve Kiracıların ilerleyen zaman da bu durumdan mağdur olmamaları için sözleşmelerin TBK 6098'e göre düzenlenmesi gerekmekte aşağıda TBK nın ilgili maddelerini yayınlıyoruz
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Kira Sözleşmesi
BİRİNCİ AYIRIM
Genel Hükümler
A. Tanımı
MADDE 299- Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.
B. Kira süresi
MADDE 300- Kira sözleşmesi, belirli ve belirli olmayan bir süre için yapılabilir.
Kararlaştırılan sürenin geçmesiyle herhangi bir bildirim olmaksızın sona erecek kira sözleşmesi belirli sürelidir; diğer kira sözleşmeleri belirli olmayan bir süre için yapılmış sayılır.
C. Kiraya verenin borçları
I. Teslim borcu
MADDE 301- Kiraya veren, kiralananı kararlaştırılan tarihte, sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. Bu hüküm, konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı aleyhine değiştirilemez; diğer kira sözleşmelerinde ise, kiracı aleyhine genel işlem koşulları yoluyla bu hükme aykırı düzenleme yapılamaz.
II. Vergi ve benzeri yükümlülüklere katlanma borcu
MADDE 302- Kiralananla ilgili zorunlu sigorta, vergi ve benzeri yükümlülüklere, aksi kararlaştırılmamış veya kanunda öngörülmemiş ise, kiraya veren katlanır.
III. Yan giderlere katlanma borcu
MADDE 303- Kiraya veren, kiralananın kullanımıyla ilgili olmak üzere, kendisi veya üçüncü kişi tarafından yapılan yan giderlere katlanmakla yükümlüdür.
IV. Kiraya verenin kiralananın ayıplarından sorumluluğu
1. Kiralananın teslim anındaki ayıplarından sorumluluk
MADDE 304- Kiralananın önemli ayıplarla teslimi hâlinde kiracı, borçlunun temerrüdüne veya kiraya verenin kiralananın sonradan ayıplı duruma gelmesinden doğan sorumluluğuna ilişkin hükümlere başvurabilir.
Kiralananın önemli olmayan ayıplarla tesliminde ise kiracı, kiralananda sonradan ortaya çıkan ayıplardan dolayı kiraya verenin sorumluluğuna ilişkin hükümlere başvurabilir.
2. Kiralananın sonradan ayıplı hâle gelmesinden sorumluluk
a. Genel olarak
MADDE 305- Kiralanan sonradan ayıplı duruma gelirse kiracı, kiraya verenden ayıpların giderilmesini veya kira bedelinden ayıpla orantılı bir indirim yapılmasını ya da zararının giderilmesini isteyebilir. Ancak, zararın giderilmesi istemi diğer seçimlik hakların kullanılmasını önlemez.
Önemli ayıp durumunda kiracının sözleşmeyi fesih hakkı saklıdır.
b. Ayıbın giderilmesini isteme ve fesih
MADDE 306- Kiracı, kiraya verenden kiralanandaki ayıbın uygun bir sürede giderilmesini isteyebilir; bu sürede ayıp giderilmezse kiracı, ayıbı kiraya veren hesabına gidertebilir ve bundan doğan alacağını kira bedelinden indirebilir veya kiralananın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteyebilir.
Ayıbın, kiralananın öngörülen kullanıma elverişliliğini ortadan kaldırması ya da önemli ölçüde engellemesi ve verilen sürede giderilmemesi hâlinde kiracı, sözleşmeyi feshedebilir.
Kiraya veren, kiralanandaki ayıbı gidermek yerine, uygun bir süre içinde ayıpsız benzeriyle değiştirebilir.
Kiraya veren, kiracıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek, onun seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
c. Kira bedelinin indirilmesi
MADDE 307- Kiracı, kiralananın kullanımını etkileyen ayıpların varlığı hâlinde, bu ayıpların kiraya veren tarafından öğrenilmesinden ayıbın giderilmesine kadar geçen süre için, kira bedelinden ayıpla orantılı bir indirim yapılmasını isteyebilir.
d. Zararın giderimi
MADDE 308- Kiraya veren, kusuru olmadığını ispat etmedikçe, kiralananın ayıplı olmasından doğan zararları kiracıya ödemekle yükümlüdür.
V. Üçüncü kişinin ileri sürdüğü haklar sebebiyle sorumluluk
1. Zapttan sorumluluk
MADDE 309- Bir üçüncü kişinin kiralananda kiracının hakkıyla bağdaşmayan bir hak ileri sürmesi durumunda kiraya veren, kiracının bildirimi üzerine davayı üstlenmek ve kiracının uğradığı her türlü zararı gidermekle yükümlüdür.
2. Üçüncü kişinin sözleşmenin kurulmasından sonra üstün hak sahibi olması
a. Kiralananın el değiştirmesi
MADDE 310- Sözleşmenin kurulmasından sonra kiralanan herhangi bir sebeple el değiştirirse, yeni malik kira sözleşmesinin tarafı olur.
Kamulaştırmaya ilişkin hükümler saklıdır.
b. Üçüncü kişinin sınırlı ayni hak sahibi olması
MADDE 311- Sözleşmenin kurulmasından sonra üçüncü bir kişi, kiralanan üzerinde kiracının hakkını etkileyen bir ayni hak sahibi olursa, kiralananın el değiştirmesiyle ilgili hükümler kıyas yoluyla uygulanır.
c. Tapu siciline şerh
MADDE 312- Taşınmaz kiralarında, sözleşmeyle kiracının kiracılık hakkının tapu siciline şerhi kararlaştırılabilir.
D. Kiracının borçları
I. Kira bedelini ödeme borcu
1. Genel olarak
MADDE 313- Kiracı, kira bedelini ödemekle yükümlüdür.
2. İfa zamanı
MADDE 314- Kiracı, aksine sözleşme ve yerel âdet olmadıkça, kira bedelini ve gerekiyorsa yan giderleri, her ayın sonunda ve en geç kira süresinin bitiminde ödemekle yükümlüdür.
3. Kiracının temerrüdü
MADDE 315- Kiracı, kiralananın tesliminden sonra muaccel olan kira bedelini veya yan gideri ödeme borcunu ifa etmezse, kiraya veren kiracıya yazılı olarak bir süre verip, bu sürede de ifa etmeme durumunda, sözleşmeyi feshedeceğini bildirebilir.
Kiracıya verilecek süre en az on gün, konut ve çatılı işyeri kiralarında ise en az otuz gündür. Bu süre, kiracıya yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren işlemeye başlar.
II. Özenle kullanma ve komşulara saygı gösterme borcu
MADDE 316- Kiracı, kiralananı, sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür.
Kiracının bu yükümlülüğüne aykırı davranması durumunda kiraya veren, konut ve çatılı işyeri kirasında, en az otuz gün süre vererek, aykırılığın giderilmesi, aksi takdirde sözleşmeyi feshedeceği konusunda yazılı bir ihtarda bulunur. Diğer kira ilişkilerinde ise, kiraya veren, kiracıya önceden bir ihtarda bulunmaksızın, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir.
Konut ve çatılı işyeri kirasında, kiracının kiralanana kasten ağır bir zarar vermesi, kiracıya verilecek sürenin yararsız olacağının anlaşılması veya kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranışının kiraya veren veya aynı taşınmazda oturan kişiler ile komşular bakımından çekilmez olması durumlarında kiraya veren, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir.
III. Temizlik ve bakım giderlerini ödeme borcu
MADDE 317- Kiracı, kiralananın olağan kullanımı için gerekli temizlik ve bakım giderlerini ödemekle yükümlüdür. Bu konuda yerel âdete de bakılır.
IV. Ayıpları kiraya verene bildirme borcu
MADDE 318- Kiracı, kendisinin gidermekle yükümlü olmadığı ayıpları kiraya verene gecikmeksizin bildirmekle yükümlüdür; aksi takdirde bundan doğan zarardan sorumludur.
V. Ayıpların giderilmesine ve kiralananın gösterilmesine katlanma borcu
MADDE 319- Kiracı, kiralananın ayıplarının giderilmesine ya da zararların önlenmesine yönelik çalışmalara katlanmakla yükümlüdür.
Kiracı, bakım, satış ya da sonraki kiralama için zorunlu olduğu ölçüde, kiraya verenin ve onun belirlediği üçüncü kişinin kiralananı gezip görmesine izin vermekle yükümlüdür.
Kiraya veren, çalışmaları ve kiralananın gezilip görüleceğini uygun bir süre önce kiracıya bildirmek ve bunların yapıldığı sırada kiracının yararlarını göz önünde tutmak zorundadır.
Kiracının kira bedelinin indirilmesine ve zararının giderilmesine ilişkin hakları saklıdır.
E. Özel durumlar
I. Kiralananda yenilik ve değişiklik yapılması
1. Kiraya veren tarafından
MADDE 320- Kiraya veren, kiralananda, kira sözleşmesinin feshini gerektirmeyen ve kiracıdan katlanması beklenebilecek olan yenilik ve değişiklikler yapabilir.
Bu yenilik ve değişikliklerin yapılması sırasında kiraya veren, kiracının menfaatlerini gözetmekle yükümlüdür. Kiracının, kira bedelinin indirilmesine ve zararının giderilmesine ilişkin hakları saklıdır.
2. Kiracı tarafından
MADDE 321- Kiracı, kiraya verenin yazılı rızasıyla kiralananda yenilik ve değişiklikler yapabilir.
Yenilik ve değişikliklere rıza gösteren kiraya veren, yazılı olarak kararlaştırılmış olmadıkça, kiralananın eski durumuyla geri verilmesini isteyemez.
Kiracı, aksine yazılı bir anlaşma yoksa, kiraya verenin rızasıyla yaptığı yenilik ve değişiklikler sebebiyle kiralananda ortaya çıkan değer artışının karşılığını isteyemez.
II. Alt kira ve kullanım hakkının devri
MADDE 322- Kiracı, kiraya verene zarar verecek bir değişikliğe yol açmamak koşuluyla, kiralananı tamamen veya kısmen başkasına kiraya verebileceği gibi, kullanım hakkını da başkasına devredebilir.
Kiracı, konut ve çatılı işyeri kiralarında, kiraya verenin yazılı rızası olmadıkça, kiralananı başkasına kiralayamayacağı gibi, kullanım hakkını da devredemez.
Alt kiracı, kiralananı kiracıya tanınandan başka biçimde kullandığı takdirde kiracı, kiraya verene karşı sorumlu olur. Bu durumda kiraya veren, kiracısına karşı sahip olduğu hakları alt kiracıya veya kullanım hakkını devralana karşı da kullanabilir.
III. Kira ilişkisinin devri
MADDE 323- Kiracı, kiraya verenin yazılı rızasını almadıkça, kira ilişkisini başkasına devredemez. Kiraya veren, işyeri kiralarında haklı sebep olmadıkça bu rızayı vermekten kaçınamaz.
Kiraya verenin yazılı rızasıyla kira ilişkisi kendisine devredilen kişi, kira sözleşmesinde kiracının yerine geçer ve devreden kiracı, kiraya verene karşı borçlarından kurtulur.
İşyeri kiralarında devreden kiracı, kira sözleşmesinin bitimine kadar ve en fazla iki yıl süreyle devralanla birlikte müteselsilen sorumlu olur.
IV. Kiralananın kullanılmaması
1. Genel olarak
MADDE 324- Kullanıma elverişli bulundurulduğu sürece kiralanan, kiracının kendisinden kaynaklanan bir sebeple kullanılmasa veya sınırlı olarak kullanılsa bile kiracı, kira bedelini ödemekle yükümlüdür. Bu durumda, kiraya verenin yapmaktan kurtulduğu giderler kira bedelinden indirilir.
2. Kiralananın sözleşmenin bitiminden önce geri verilmesi
MADDE 325- Kiracı, sözleşme süresine veya fesih dönemine uymaksızın kiralananı geri verdiği takdirde, kira sözleşmesinden doğan borçları, kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre için devam eder. Kiracının bu sürenin geçmesinden önce kiraya verenden kabul etmesi beklenebilecek, ödeme gücüne sahip ve kira ilişkisini devralmaya hazır yeni bir kiracı bulması hâlinde, kiracının kira sözleşmesinden doğan borçları sona erer.
Kiraya veren, yapmaktan kurtulduğu giderler ile kiralananı başka biçimde kullanmakla elde ettiği veya elde etmekten kasten kaçındığı yararları kira bedelinden indirmekle yükümlüdür.
V. Takastan feragat yasağı
MADDE 326- Kiracı ve kiraya veren, kira sözleşmesinden doğan alacaklarını takas etme hakkından önceden feragat edemezler.
F. Sözleşmenin sona ermesi
I. Sürenin geçmesi
MADDE 327- Açık veya örtülü biçimde bir süre belirlenmişse, kira sözleşmesi bu sürenin sonunda kendiliğinden sona erer.
Taraflar, bu durumda, açık bir anlaşma olmaksızın kira ilişkisini sürdürürlerse, kira sözleşmesi belirsiz süreli sözleşmeye dönüşür.
II. Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde fesih bildirimi
1. Genel olarak
MADDE 328- Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde taraflardan her biri, daha uzun bir fesih bildirim süresi veya başka bir fesih dönemi kararlaştırılmış olmadıkça, yasal fesih dönemlerine ve fesih bildirim sürelerine uyarak sözleşmeyi feshedebilir. Fesih dönemlerinin hesabında, kira sözleşmesinin başlangıç tarihi esas alınır.
Sözleşmede veya kanunda belirtilen fesih dönemine veya bildirim süresine uyulmamışsa, bildirim bir sonraki fesih dönemi için geçerli olur.
2. Taşınmaz ve taşınır yapı kiralarında
MADDE 329- Taraflardan her biri, bir taşınmaza veya taşınır bir yapıya ilişkin kira sözleşmesini yerel âdette belirlenen kira döneminin sonu için veya böyle bir âdetin bulunmaması durumunda, altı aylık kira döneminin sonu için, üç aylık fesih bildirim süresine uyarak feshedebilir.
3. Taşınır kiralarında
MADDE 330- Taraflardan her biri, bir taşınıra ilişkin kira sözleşmesini üç gün önceden yapılacak fesih bildirim süresine uyarak her zaman feshedebilir.
Kiraya verenin meslekî faaliyeti gereği kiraya verdiği ve kiracının da özel kullanımına yarayan taşınır bir malın kiracısı, kira sözleşmesini, üç aylık kira dönemi sonu için en az bir ay önceden yapacağı bir fesih bildirimiyle sona erdirebilir. Bu durumda kiraya verenin, zararının giderilmesini isteme hakkı yoktur.
III. Olağanüstü fesih
1. Önemli sebepler
MADDE 331- Taraflardan her biri, kira ilişkisinin devamını kendisi için çekilmez hâle getiren önemli sebeplerin varlığı durumunda, sözleşmeyi yasal fesih bildirim süresine uyarak her zaman feshedebilir.
Hâkim, durum ve koşulları göz önünde tutarak, olağanüstü fesih bildiriminin parasal sonuçlarını karara bağlar.
2. Kiracının iflası
MADDE 332- Kiracı, kiralananın tesliminden sonra iflas ederse kiraya veren, işleyecek kira bedelleri için güvence verilmesini isteyebilir.
Kiraya veren, güvence verilmesi için kiracı ve iflas masasına yazılı olarak uygun bir süre verir. Bu süre içinde kendisine güvence verilmezse kiraya veren, sözleşmeyi herhangi bir fesih bildirim süresine uymaksızın hemen feshedebilir.
3. Kiracının ölümü
MADDE 333- Kiracının ölmesi durumunda mirasçıları, yasal fesih bildirim süresine uyarak en yakın fesih dönemi sonu için sözleşmeyi feshedebilirler.
G. Kiralananın geri verilmesi
I. Genel olarak
MADDE 334- Kiracı kiralananı ne durumda teslim almışsa, kira sözleşmesinin bitiminde o durumda geri vermekle yükümlüdür. Ancak, kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla kiralananda meydana gelen eskimelerden ve bozulmalardan sorumlu değildir.
Kiracının, sözleşmenin sona ermesi hâlinde, sözleşmeye aykırı kullanmadan doğacak zararları giderme dışında, başkaca bir tazminat ödeyeceğini önceden taahhüt etmesine ilişkin anlaşmalar geçersizdir.
II. Kiralananın gözden geçirilmesi ve kiracıya bildirme
MADDE 335- Kiraya veren, geri verme sırasında kiralananın durumunu gözden geçirmek ve kiracının sorumlu olduğu eksiklikleri ve ayıpları ona hemen yazılı olarak bildirmek zorundadır. Bu bildirim yapılmazsa, kiracı her türlü sorumluluktan kurtulur. Ancak, teslim alma sırasında olağan incelemeyle belirlenemeyecek olan eksikliklerin ve ayıpların varlığı hâlinde, kiracının sorumluluğu devam eder. Kiraya veren, bu tür eksiklikleri ve ayıpları belirlediğinde, kiracıya hemen yazılı olarak bildirmek zorundadır.
H. Kiraya verenin hapis hakkı
I. Konusu
MADDE 336- Taşınmaz kiralarında kiraya veren, işlemiş bir yıllık ve işlemekte olan altı aylık kira bedelinin güvencesi olmak üzere, kiralananda bulunan ve kiralananın döşenmesine veya kullanılmasına yarayan taşınırlar üzerinde hapis hakkına sahiptir.
Kiraya verenin hapis hakkı, alt kiracının asıl kiracıya olan kira borcunu aşmamak üzere, alt kiracının kiralanana getirdiği aynı nitelikteki taşınırları da kapsar.
Hapis hakkı, kiracının haczedilemeyen malları üzerinde kullanılamaz.
II. Üçüncü kişilere ait olan eşya
MADDE 337- Üçüncü kişilerin, kiraya verenin kiracıya ait olmadığını bildiği veya bilmesi gerektiği eşya ile çalınmış, kaybolmuş veya başka bir biçimde malikinin elinden iradesi dışında çıkmış eşya üzerindeki hakları, kiraya verenin hapis hakkından önce gelir.
Kiraya veren, kiracı tarafından kiralanana getirilmiş olan taşınırların kiracının mülkiyetinde olmadığını kira sözleşmesi devam ederken öğrendiği hâlde, sözleşmeyi en yakın fesih döneminin sonu için feshetmezse, bu eşya üzerindeki hapis hakkını kaybeder.
III. Hakkın kullanılması
MADDE 338- Kiracı, taşınmak veya kiralananda bulunan taşınırları başka bir yere taşımak istediği takdirde, kiraya veren, alacağını güvence altına almasını sağlayacak miktardaki taşınırı, sulh hâkiminin veya icra müdürünün kararıyla alıkoyabilir.
Alıkoyma kararının konusu olan eşya, gizlice veya zorla götürülürse, götürülmelerinden başlayarak on gün içinde kolluk gücünün yardımıyla kiralanana geri getirilir.
İKİNCİ AYIRIM
Konut ve Çatılı İşyeri Kiraları
A. Uygulama alanı
MADDE 339- Konut ve çatılı işyeri kiralarına ilişkin hükümler, bunlarla birlikte kullanımı kiracıya bırakılan eşya hakkında da uygulanır. Ancak bu hükümler, niteliği gereği geçici kullanıma özgülenmiş taşınmazların altı ay ve daha kısa süreyle kiralanmalarında uygulanmaz.
Kamu kurum ve kuruluşlarının, hangi usul ve esaslar içinde olursa olsun yaptıkları bütün kira sözleşmelerine de bu hükümler uygulanır.
B. Bağlantılı sözleşme
MADDE 340- Konut ve çatılı işyeri kiralarında sözleşmenin kurulması ya da sürdürülmesi, kiracının yararı olmaksızın, kiralananın kullanımıyla doğrudan ilişkisi olmayan bir borç altına girmesine bağlanmışsa, kirayla bağlantılı sözleşme geçersizdir.
C. Kullanma giderleri
MADDE 341- Kiracı, konut ve çatılı işyeri kiralarında, sözleşmede aksi öngörülmemişse veya aksine yerel âdet yoksa, ısıtma, aydınlatma ve su gibi kullanma giderlerine katlanmakla yükümlüdür.
Giderlere katlanan taraf, bu giderleri ispat edici belgelerin birer örneğini, istem üzerine diğer tarafa vermek zorundadır.
D. Kiracının güvence vermesi
MADDE 342- Konut ve çatılı işyeri kiralarında sözleşmeyle kiracıya güvence verme borcu getirilmişse, bu güvence üç aylık kira bedelini aşamaz.
Güvence olarak para veya kıymetli evrak verilmesi kararlaştırılmışsa kiracı, kiraya verenin onayı olmaksızın çekilmemek üzere, parayı vadeli bir tasarruf hesabına yatırır, kıymetli evrakı ise bir bankaya depo eder. Banka, güvenceleri ancak iki tarafın rızasıyla veya icra takibinin kesinleşmesiyle ya da kesinleşmiş mahkeme kararına dayanarak geri verebilir.
Kiraya veren, kira sözleşmesinin sona ermesini izleyen üç ay içinde kiracıya karşı kira sözleşmesiyle ilgili bir dava açtığını veya icra ya da iflas yoluyla takibe giriştiğini bankaya yazılı olarak bildirmemişse banka, kiracının istemi üzerine güvenceyi geri vermekle yükümlüdür.
E. Kira bedeli
I. Genel olarak
MADDE 343- Kira sözleşmelerinde kira bedelinin belirlenmesi dışında, kiracı aleyhine değişiklik yapılamaz.
II. Belirlenmesi
MADDE 344 - Tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaları, bir önceki kira yılında üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla geçerlidir. Bu kural, bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanır.
Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılmamışsa, kira bedeli, bir önceki kira yılının üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla hâkim tarafından, kiralananın durumu göz önüne alınarak hakkaniyete göre belirlenir.
Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, beş yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde ve bundan sonraki her beş yılın sonunda, yeni kira yılında uygulanacak kira bedeli, hâkim tarafından üretici fiyat endeksindeki artış oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde belirlenir. Her beş yıldan sonraki kira yılında bu biçimde belirlenen kira bedeli, önceki fıkralarda yer alan ilkelere göre değiştirilebilir.
Sözleşmede kira bedeli yabancı para olarak kararlaştırılmışsa, beş yıl geçmedikçe kira bedelinde değişiklik yapılamaz. Ancak, bu Kanunun, “Aşırı ifa güçlüğü” başlıklı 138 inci maddesi hükmü saklıdır. Beş yıl geçtikten sonra kira bedelinin belirlenmesinde, yabancı paranın değerindeki değişiklikler de göz önünde tutularak üçüncü fıkra hükmü uygulanır.
III. Dava açma süresi ve kararın etkisi
MADDE 345- Kira bedelinin belirlenmesine ilişkin dava her zaman açılabilir.
Ancak, bu dava, yeni dönemin başlangıcından en geç otuz gün önceki bir tarihte açıldığı ya da kiraya veren tarafından bu süre içinde kira bedelinin artırılacağına ilişkin olarak kiracıya yazılı bildirimde bulunulmuş olması koşuluyla, izleyen yeni kira dönemi sonuna kadar açıldığı takdirde, mahkemece belirlenecek kira bedeli, bu yeni kira döneminin başlangıcından itibaren kiracıyı bağlar.
Sözleşmede yeni kira döneminde kira bedelinin artırılacağına ilişkin bir hüküm varsa, yeni kira döneminin sonuna kadar açılacak davada mahkemece belirlenecek kira bedeli de, bu yeni dönemin başlangıcından itibaren geçerli olur.
IV. Kiracı aleyhine düzenleme yasağı
MADDE 346- Kiracıya, kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemez. Özellikle, kira bedelinin zamanında ödenmemesi hâlinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmalar geçersizdir.
F. Konut ve çatılı işyeri kiralarında sözleşmenin sona ermesi
I. Bildirim yoluyla
1. Genel olarak
MADDE 347- Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır. Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir.
Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde, kiracı her zaman, kiraya veren ise kiranın başlangıcından on yıl geçtikten sonra, genel hükümlere göre fesih bildirimiyle sözleşmeyi sona erdirebilirler.
Genel hükümlere göre fesih hakkının kullanılabileceği durumlarda, kiraya veren veya kiracı sözleşmeyi sona erdirebilir.
2. Bildirimin geçerliliği
a. Şekil
MADDE 348- Konut ve çatılı işyeri kiralarında fesih bildiriminin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır.
b. Aile konutu
MADDE 349- Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemez.
Bu rızanın alınması mümkün olmazsa veya eş haklı sebep olmaksızın rızasını vermekten kaçınırsa kiracı, hâkimden bu konuda bir karar vermesini isteyebilir.
Kiracı olmayan eşin, kiraya verene bildirimde bulunarak kira sözleşmesinin tarafı sıfatını kazanması hâlinde kiraya veren, fesih bildirimi ile fesih ihtarına bağlı bir ödeme süresini kiracıya ve eşine ayrı ayrı bildirmek zorundadır.
II. Dava yoluyla
1. Kiraya verenden kaynaklanan sebeplerle
a. Gereksinim, yeniden inşa ve imar
MADDE 350- Kiraya veren, kira sözleşmesini;
1. Kiralananı kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa,
2. Kiralananın yeniden inşası veya imarı amacıyla esaslı onarımı, genişletilmesi ya da değiştirilmesi gerekli ve bu işler sırasında kiralananın kullanımı imkânsız ise,
belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde kiraya ilişkin genel hükümlere göre fesih dönemine ve fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açacağı dava ile sona erdirebilir.
b. Yeni malikin gereksinimi
MADDE 351- Kiralananı sonradan edinen kişi, onu kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut veya işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla, kira sözleşmesini altı ay sonra açacağı bir davayla sona erdirebilir.
Kiralananı sonradan edinen kişi, dilerse gereksinim sebebiyle sözleşmeyi sona erdirme hakkını, sözleşme süresinin bitiminden başlayarak bir ay içinde açacağı dava yoluyla da kullanabilir.
2. Kiracıdan kaynaklanan sebeplerle
MADDE 352- Kiracı, kiralananın teslim edilmesinden sonra, kiraya verene karşı, kiralananı belli bir tarihte boşaltmayı yazılı olarak üstlendiği hâlde boşaltmamışsa kiraya veren, kira sözleşmesini bu tarihten başlayarak bir ay içinde icraya başvurmak veya dava açmak suretiyle sona erdirebilir.
Kiracı, bir yıldan kısa süreli kira sözleşmelerinde kira süresi içinde; bir yıl ve daha uzun süreli kira sözleşmelerinde ise bir kira yılı veya bir kira yılını aşan süre içinde kira bedelini ödemediği için kendisine yazılı olarak iki haklı ihtarda bulunulmasına sebep olmuşsa kiraya veren, kira süresinin ve bir yıldan uzun süreli kiralarda ihtarların yapıldığı kira yılının bitiminden başlayarak bir ay içinde, dava yoluyla kira sözleşmesini sona erdirebilir.
Kiracının veya birlikte yaşadığı eşinin aynı ilçe veya belde belediye sınırları içinde oturmaya elverişli bir konutu bulunması durumunda kiraya veren, kira sözleşmesinin kurulması sırasında bunu bilmiyorsa, sözleşmenin bitiminden başlayarak bir ay içinde sözleşmeyi dava yoluyla sona erdirebilir.
3. Dava süresinin uzaması
MADDE 353- Kiraya veren, en geç davanın açılması için öngörülen sürede dava açacağını kiracıya yazılı olarak bildirmişse, dava açma süresi bir kira yılı için uzamış sayılır.
4. Dava sebeplerinin sınırlılığı
MADDE 354- Dava yoluyla kira sözleşmesinin sona erdirilmesine ilişkin hükümler, kiracı aleyhine değiştirilemez.
5. Yeniden kiralama yasağı
MADDE 355- Kiraya veren, gereksinim amacıyla kiralananın boşaltılmasını sağladığında, haklı sebep olmaksızın, kiralananı üç yıl geçmedikçe eski kiracısından başkasına kiralayamaz.
Yeniden inşa ve imar amacıyla boşaltılması sağlanan taşınmazlar, eski hâli ile, haklı sebep olmaksızın üç yıl geçmedikçe başkasına kiralanamaz. Eski kiracının, yeniden inşa ve imarı gerçekleştirilen taşınmazları, yeni durumu ve yeni kira bedeli ile kiralama konusunda öncelik hakkı vardır. Bu hakkın, kiraya verenin yapacağı yazılı bildirimi izleyen bir ay içinde kullanılması gerekir; bu öncelik hakkı sona erdirilmedikçe, taşınmaz üç yıl geçmeden başkasına kiralanamaz.
Kiraya veren, bu hükümlere aykırı davrandığı takdirde, eski kiracısına son kira yılında ödenmiş olan bir yıllık kira bedelinden az olmamak üzere tazminat ödemekle yükümlüdür.
6. Kiracının ölümünde sözleşmenin sürdürülmesi
MADDE 356- Ölen kiracının ortakları veya bu ortakların aynı meslek ve sanatı yürüten mirasçıları ve ölen kiracı ile birlikte aynı konutta oturanlar, sözleşmeye ve kanun hükümlerine uydukları sürece, taraf olarak kira sözleşmesini sürdürebilirler.
ÜÇÜNCÜ AYIRIM
Ürün Kirası
A. Tanımı
MADDE 357- Ürün kirası kiraya verenin, kiracıya, ürün veren bir şeyin veya hakkın kullanılmasını ve ürünlerin devşirilmesini bedel karşılığında bırakmayı üstlendiği sözleşmedir.
Ürüne katılmalı kira, kira bedelinin devşirilecek ürünün belli bir oranı olarak kararlaştırıldığı ürün kirasıdır. Bu oran sözleşmeyle kararlaştırılmamışsa, yerel âdete göre belirlenir.
B. Genel hükümlerin uygulanması
MADDE 358- Bu ayırımda ürün kirasına ilişkin özel hüküm bulunmadıkça, kira sözleşmesine ilişkin genel hükümler uygulanır.
C. Tutanak düzenleme
MADDE 359- Kira sözleşmesi, araç ve gereçleri, hayvanları, devredilen eşyayı veya stoklanmış malları da içeriyorsa taraflar, bunların değerlerini birlikte takdir ederek iki nüsha düzenleyecekleri tutanağa geçirip imzalayarak, birbirlerine vermekle yükümlüdürler.
D. Kiraya verenin borçları
I. Teslim borcu
MADDE 360- Kiraya veren, birlikte kiralanmış taşınır şeyler varsa bunlar da içinde olmak üzere, kiralananı, sözleşmenin amacına uygun biçimde kullanılmaya ve işletilmeye elverişli bir durumda kiracıya teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür.
II. Esaslı onarımlar
MADDE 361- Kiraya veren, kira süresi içinde yapılması zorunlu olan esaslı onarımları, kiracı tarafından bildirilir bildirilmez, gideri kendisine ait olmak üzere yapmakla yükümlüdür.
E. Kiracının borçları
I. Kira bedelini ve yan giderleri ödeme borcu
1. Genel olarak
MADDE 362- Kiracı, sözleşmede aksine bir hüküm veya yerel âdet olmadıkça, kira bedelini ve yan giderleri her kira yılının ve en geç kira süresinin sonunda ödemekle yükümlüdür.
Kiracı, kiralananın tesliminden sonra vadesi gelmiş kira bedelini veya yan giderleri ödemezse kiraya veren, kiracıya yazılı olarak en az altmış günlük bir önel verip, bu önel içinde ödememesi durumunda sözleşmeyi feshedeceğini bildirebilir.
2. Olağanüstü durumlarda kira bedelinden indirim
MADDE 363- Tarımsal bir taşınmazın her zamanki verimi, olağanüstü felaket veya doğal olaylar yüzünden önemli ölçüde azalırsa kiracı, kira bedelinden orantılı bir miktarın indirilmesini isteyebilir.
Bu haktan başlangıçta feragat, ancak kira bedelinin belirlenmesi sırasında bu gibi durumların meydana gelmesi olasılığı göz önünde tutulmuş veya doğan zarar bir sigorta ile karşılanmış ise, geçerli olur.
II. Kiralananı kullanma ve işletme borcu
MADDE 364- Kiracı, kiralananı özgülendiği amaca uygun ve iyi bir biçimde işletmekle, özellikle ürün vermeye elverişli bir durumda bulundurmakla yükümlüdür.
Kiracı, kiraya verenin izni olmaksızın, kiralananın işletme usulünü, kira süresinin bitiminden sonra etkisi görülebilecek biçimde değiştiremez.
III. Bakım borcu
MADDE 365- Kiracı, kiralananın bakımını gereği gibi sağlamakla yükümlüdür.
Kiracı, yerel âdete uygun olarak küçük onarımları yapmak, bozulan veya kullanılmayla yok olan düşük değerli araç ve gereçlerin yerine yenilerini koymak zorundadır.
F. Alt kira ve kullanım hakkını devir yasağı
MADDE 366- Kiracı, kiraya verenin rızası olmaksızın kiralananı başkasına kiraya veremeyeceği gibi, kullanım ve işletme hakkını da başkasına devredemez. Ancak kiracı, kiralananda bulunan bazı yerleri, kiraya veren için zarar doğuracak bir değişikliği gerektirmemek koşuluyla kiraya verebilir.
Kiracının, başkasıyla yaptığı bu kira sözleşmelerine, alt kiraya ilişkin kurallar, kıyas yoluyla uygulanır.
G. Sözleşmenin sona ermesi
I. Sona erme sebepleri
1. Sürenin geçmesi
MADDE 367- Belirli süreli kira sözleşmesi, sürenin bitiminde kendiliğinden sona erer.
Ancak, tarafların örtülü olarak sözleşmeyi sürdürmeleri hâlinde, aksi kararlaştırılmadıkça, kira sözleşmesi birer yıl için yenilenmiş sayılır.
Yenilenen kira sözleşmesi yasal bildirim süresine uyularak, her kira yılının sonu için feshedilebilir.
2. Fesih bildirimi
MADDE 368- Belirsiz süreli sözleşmede, fesih bildirim süresi sözleşme veya yerel âdetle belirlenmemişse, en az altı aylık bir bildirim süresine uyulmak koşuluyla, taraflardan her biri sözleşmeyi feshedebilir.
Aksine bir anlaşma yoksa, tarımsal taşınmazlara ilişkin ürün kiralarında yerel âdetçe uygulanan bahar veya güz mevsimleri için; diğer ürün kiralarında ise herhangi bir zaman için fesih bildirimi yapılabilir.
3. Olağanüstü fesih
a. Önemli sebepler
MADDE 369- Taraflardan biri, kira ilişkisinin devamını kendisi için çekilmez hâle getiren önemli sebeplerin varlığı durumunda, sözleşmeyi yasal fesih bildirim süresine uyarak her zaman feshedebilir.
Hâkim, durum ve koşulları göz önünde tutarak, olağanüstü fesih bildiriminin parasal sonuçlarını karara bağlar.
b. Kiracının iflası
MADDE 370- Kiracının iflası hâlinde sözleşme, iflasın açıldığı anda, kendiliğinden sona erer. Ancak, kiraya veren, işlemekte olan kira ve tutanağa geçirilen eşya için yeterli güvence verildiği takdirde, sözleşmeyi kira yılının sonuna kadar sürdürmekle yükümlüdür.
c. Kiracının ölümü
MADDE 371- Kiracının ölümü hâlinde, onun mirasçıları ve kiraya veren, altı aylık yasal fesih bildirim sürelerine uymak koşuluyla, sözleşmeyi feshedebilirler.
II. Sona ermenin sonuçları
1. Geri verme
MADDE 372- Kira süresinin bitiminde kiracı, kiralananı, tutanağa geçirilmiş olan bütün eşyalarla birlikte ve bulundukları durumda geri vermekle yükümlüdür.
Kiracı, iyi işletilme durumunda kaçınılabilecek olan değer eksiklikleri için tazminat ödemekle yükümlüdür.
Kiracı, kiralanana göstermekle yükümlü olduğu özen çerçevesinde meydana gelen değer artışları için tazminat isteyemez.
2. Tutanağa geçirilmiş eşya
MADDE 373- Kiralanan teslim edilirken tutanağa geçirilmiş olan eşyalara değer biçilmişse kiracı, kira sözleşmesi sona erince, bunları özdeş tür ve değerde olmak üzere geri vermekle veya değer eksikliklerini gidermekle yükümlüdür.
Kiracı, kiraya verenin kusurunu ya da mücbir sebebin varlığını ispat ederek geri vermekten veya tazminat ödemekten kurtulabilir.
Kiracı, kendisinin yaptığı masraflardan veya emeğinden doğan değer artışı için tazminat isteyebilir.
3. Ürün ve yetişme giderleri
MADDE 374- Tarımsal bir taşınmazın kiracısı, kira sözleşmesinin sona erdiği anda henüz devşirilmemiş ürünler üzerinde bir hak ileri süremez.
Ancak kiracı, ürünün yetişmesi için yapmış olduğu tarım giderlerinin hâkim tarafından belirlenecek miktarını, kiraya verenden tazminat olarak isteyebilir ve bu tazminat işlemiş kiralardan indirilir.
4. Saman, gübre ve benzerleri
MADDE 375- Kiralananı geri veren kiracı, düzenli bir işletmenin gerektirdiği oranda, son yılın samanlarını, hayvan yataklarını, kuru ot ve gübrelerini kiralananda bırakmakla yükümlüdür.
Kiracı, almış olduğundan daha fazlasını bırakıyorsa, bıraktığı fazlalık için tazminat isteme hakkına sahiptir; aldığından daha az bırakıyorsa, eksikleri tamamlamak veya değer eksikliğini gidermekle yükümlüdür.
H. Hayvan kirası
I. Konusu
MADDE 376- Tarımsal bir taşınmazın kirasıyla bağlantılı olmayan geviş getirici hayvanların kirasında, aksine anlaşma veya yerel âdet yoksa, kiralanan hayvanların kira süresi içindeki bütün ürünleri kiracının olur.
Kiracı, kiralanan hayvanları beslemek, onlara iyi bakmak ve kiraya verene para veya hayvanlardan elde ettiği ürünün belli bir payını ödemekle yükümlüdür.
II. Sorumluluk
MADDE 377- Aksine anlaşma veya yerel âdet yoksa kiracı, kiralanan hayvanların uğradığı bir zarardan, bu zararın, korumada dikkat ve özen gösterildiği hâlde meydana gelmiş olduğunu ispat etmedikçe sorumludur.
Kiracı, kendi kusuruyla sebebiyet vermediği olağanüstü koruma giderleri için kiraya verenden tazminat isteyebilir.
Kiracı, önemli kazaları ya da hastalıkları gecikmeksizin kiraya verene bildirmekle yükümlüdür.
III. Fesih
MADDE 378- Aksine anlaşma veya yerel âdet yoksa, belirsiz bir süre için yapılan sözleşmeyi, taraflardan her biri, dilediği zaman feshedebilir.
Ancak, fesih dürüstlük kurallarına aykırı ve uygun olmayan bir zamanda yapılamaz.
Sözleşme Yapmanın İncelikleri
Bir malın alım satımı, kira verilmesi, inşaat yaptırmak, işe girmek, terziye elbise diktirmek, büfeden simit almak, taksiye binmek hepsi birer sözleşmedir.
Sözleşme, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur. İrade açıklaması, açık veya örtülü olabilir. Taraflar hiç konuşmadan da sözleşme yapabilir. Büfeye gidip raftan su alıp parasını uzatmak bir sözleşmedir.
Sözleşmeler her iki tarafa bazı haklar verir ve borçlar yükler.
Taraflar sözleşmenin esaslı noktalarında uyuşmuşlarsa, ikinci derecedeki noktalar üzerinde durulmamış olsa bile, sözleşme kurulmuş sayılır.
Sözleşmelerin geçerliliği, kural olarak hiçbir şekle bağlı değildir. Ancak bazı sözleşmeler bazı kanunlarda yazılı şekle veya resmi şekle bağlanmıştır. Resmi şekil sözleşmenin resmi memur huzurunda yapılmasıdır. Kira sözleşmesinin sözlü yapılması dahi mümkün iken, gayrimenkul satışı sadece tapu memuru huzurunda yapılmalıdır. Kanunlarda resmi olarak yapılması zorunlu tutulan sözleşmeler bu resmi şekil şartına uyulmamışsa geçerli olmaz. Yani gayrimenkul satışı tapu memuru huzurunda yapılmamışsa, alelade bir kağıda yazılarak ya da sözlü olarak yapılmışsa geçerli olmaz.
Kanunda sözleşmeler için öngörülen şekil, kural olarak geçerlilik şartıdır. Öngörülen şekle uyulmaksızın yapılan sözleşmeler geçersizdir.
Bir sözleşmenin değiştirilmesi isteniyorsa ilk sözleşmenin yapıldığı şekle uyuması zorunludur. Sözlü sözleşme sözlü, yazılı sözleşme yazılı, resmi sözleşme resmi şekilde değiştirilebilir.
Gayrimenkul satışının öncesinde taraflar anlaşmaya varmış iseler bir ön sözleşme yapabilirler. Halk arasında buna satış protokolü denmektedir.
Her ne konuda olursa olsun yazılı bir belge imzalamak her zaman daha doğrudur. İster gayrimenkul satışı, ister kira isterse başka bir sözleşme olsun mümkün olabildiği kadar sözleşmeleri yazılı yapmak ve karşılıklı şartları yazarak imzalamak her zaman ileride ihtilafa düşmeyi engeller. Unutmayın söz uçar yazı kalır.
Bazen yakın arkadaşlar, akrabalar arasında sözleşmeyi kağıda dökmek hoş karşılanmasa da ihtilaflar çoğunlukla bu kişiler arasında çıkmaktadır. Birisine borç bile verseniz bir kağıda hemen yazın ve karşılıklı imzalayın. Bunun ayıplanacak bir yönü yoktur.
Sözleşme yazılı veya resmi bir şekle bağlı olsa dahi taraflar arasında sözlü olarak anlaşma sağlandığı anda sözleşmenin yapılmasını ve taraflara düşen ödevlerin yerine getirilmesini güvence altına almak için bir miktar ödeme yapılabilir. Buna kapora denir.
Kapora tarafların sözleşme yapma konusunda anlaştığını gösterir. Sözleşme yapılmazsa taraflardan birisi cayarsa cayan tarafın verdiği para iade edilmez. Para vermemiş de almışsa aldığı kadar daha parayı karşı tarafa vermesi gerekir.
Sözleşmenin yapılabilmesi için bazı ön aşamaların yapılması gerekiyorsa her iki tarafta bunların yerine getirilmesini isteyebilir. Kural olarak her iki tarafın da ödeme ve mal teslimini aynı anda yapmaları kuraldır. Bir taraf edimini yapmamış ise diğer taraftan edimini yapmasını isteyemez.
Sözleşmeler süresiz olarak da yapılabilir. Ancak sözleşmeye bir süre koymak her zaman yararlıdır.
Sözleşmede bir bedel yazılması gerekiyorsa bu bedelin Türk Lirası olarak yazılması asıldır. Ancak Türkiye’de geçerli yabancı paralar üzerinden de sözleşme yapılması mümkündür.
Sözleşmeye her türlü şart veya yükümlülük yazılabilir. Ancak yazılacak şart ve yükümlülüklerin kanuna ve ahlaka aykırı olmaması ve imkansız bulunmaması gerekir.
Hangi hallerde sözleşmenin geçersiz sayılacağının yazılmasında yarar vardır.
Sözleşme şartların uyulmaması halinde cezai şart ödeneceği öngörülebilir. Ödenecek bedellerde gecikme halinde sözleşmeyi fesih hakkı doğacağı yada faiz ödeneceği yazılabilir.
Sözleşmeye konu mal veya ürünü güzel tarif edin. Markası varsa markasını seri numarasını, rengini, adedini, büyüklüğünü, ürün kodunu yazın. Mal veya ürünü tereddüde yer vermeyecek şekilde tam ve net tarif etmek, şüpheye yer bırakmamak ilerde doğabilecek anlaşmazlıkları önler. Gayrimenkullerle ilgili sözleşmelerde mahallesi, köyü, ada-parsel numarasını veya hiç değilse posta adresini yazın.
Yazılı sözleşmeyi okumadan imzalamayın, ister kendi aranızda yapılmış basit bir sözleşme olsun, isterse noter, tapu memuru gibi resmi görevliler huzurunda yapılmış olsun okunmadan hiçbir sözleşme veya belge imzalanmalıdır. Tüm satırları dikkatle okumak gereklidir. İmzaladıktan sonra ben okumamıştım, bilmiyordum demek size hiçbir hak doğurmaz. Attığınız imza ile artık sorumlusunuz demektir. Belge birden çok sayfalı ise oturun bir köşeye okuyun, gerekirse süre isteyin eve götürün rahat rahat okuyun. Anlayamadığınız ibareler varsa hukuki yardım alın, gerekirse avukata, hiç değilse bir bilene danışın…
Ülkemizde okuma alışkanlığı zayıf, üniversite mezunu kişiler dahi “n’olacak ki…” deyip imzalıyor, hatta okumadığı belgeye “okudum” diye yazıyor, sonra davaların ardı arkası kesilmiyor, dost bildiklerin düşman oluyor.
Yazılı şekilde yapılan sözleşmelerde tarafların imzalarının bulunması zorunludur.
Ancak tek taraflı olsa dahi imzalı bir mektup, asılları borç altına girenlerce imzalanmış telgraf, teyit edilmiş olmaları kaydıyla faks veya buna benzer iletişim araçları ya da güvenli elektronik imza ile gönderilip saklanabilen metinler de yazılı şekil yerine geçer ve bunları imzalayan kişileri bağlar.
Ancak teyit edilmemiş faks veya fotokopi bir belge hiçbir anlam ifade etmez.
İmzanın, borç altına girenin el yazısıyla atılması zorunludur. Güvenli elektronik imza da, el yazısıyla atılmış imzanın bütün hukuki sonuçlarını doğurur.
Görme engellilerin (körlerin) imzaları onları bağlamaz. Bunların imzalarının geçerli olabilmesi için iki tanık huzurunda atılması gereklidir.
İmza atamayanlar veya okur yazar olmayanlar parmak izi, el ile yapılmış bir işaret ya da kazınmış mühür kullanabilirler. Ancak bu durumda iki tanık bulunması ve tanıklarında sözleşme metnini imzalamış olması ve okur yazar olmayana yazılı metnin okunduğunun yazılmış olması gereklidir.
Sözleşmeye imza atacak kişilerin isimleri bilgisayarla yazılmış olsa dahi herkes adını soyadını bizzat kendisi kalemle yazsın ve gözünüzün önünde imzalasın. Noter huzurunda imzalanmamışsa önceden imzalanmış bir sözleşmeyi veya belgeyi kabul etmeyin. İmzalar karşılıklı huzurda atılmalıdır.
Bir sözleşmede karşılıklı edimler (yapılacaklar) arasında açık ve aşırı bir oransızlık varsa, bu oransızlık, zarar görenin zor durumda olmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiği takdirde, zarar gören, sözleşmeden dönebilir. Böyle bir halde bir yıl içinde sözleşmeden dönülmemişse sözleşme geçerli olur.
Bir sözleşmenin ileride kurulmasına ilişkin taahhüt veya vaad sözleşmeleri geçerlidir. Bir işin ileride yapılacağına dair taahhüt geçerlidir.
Sözleşme kurulurken esaslı yanılmaya (hataya) düşen taraf, sözleşme ile bağlı olmaz. Ancak basit hesap hataları sözleşmenin geçerliliğini etkilemez; bunların düzeltilmesi ile yetinilir.
Sözleşmenin kurulmasına yönelik iradenin haberci veya çevirmen gibi bir aracı ya da bir araç tarafından yanlış iletilmiş olması hâlinde de sözleşmeden dönülebilir.
Taraflardan biri, diğerinin aldatması sonucu bir sözleşme yapmışsa, sözleşmeyle bağlı değildir.
Taraflardan biri, diğerinin veya üçüncü bir kişinin korkutması sonucu bir sözleşme yapmışsa, sözleşmeyle bağlı değildir. Korkutmanın ciddi olması gerekir. Korkutulan, içinde bulunduğu durum bakımından kendisinin veya yakınlarından birinin kişilik haklarına ya da malvarlığına yönelik ağır ve yakın bir zarar tehlikesinin doğduğuna inanmakta haklı ise, korkutma gerçekleşmiş sayılır. Yoksa basit tehditler korkutma sayılmaz.
Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır.
Taraflar sözleşmeyi bizzat imzalayabilecekleri gibi noterden verdikleri vekaletnameyle vekil aracılığı ile de yaptırılabilir.
Taraflar sözleşmeden dönülebileceğini ve şartlarını kararlaştırabilirler. Kira gibi uzun süre devam edecek sözleşmelerde doğabilecek borçlara teminat olsun diye depozito alınmalıdır. Ancak depozito alındığı ve depozitonun tutarı nasıl geriye iade edileceği sözleşmeye yazılmalıdır. Teminat olsun diye senet (bono) da alınabilir. Senetlerin tarihi ve tutarı sözleşmeye tek tek yazılmalıdır.
Sözleşme metninde mutlaka tarafların T.C. numaraları olmalıdır. Adresleri ve iletişim numaraları, hatta telefon ve varsa mail adresleri bulunmalıdır.
Tarafların nüfus cüzdan fotokopilerini sözleşmeye eklemek iyi olur.
Sizinle işlem yapan kişi böyle bir işlem yapmaya yetkilimidir. Örneğin evi kiraya veren kişi o yerin sahibimidir. Bunu tapudan veya hiç değilse apartman yönetiminden teyit etmeniz gerekir. Aksi halde verdiğiniz kira veya depozito boşa gider. Bu tür dolandırıcılıklara rastlanmaktadır. İşlem yapan kişi vekil ise vekaletnamesini görmek isteyin, alıp okuyun, böyle bir sözleşme imzalamaya yetkisi var mı bakın.
İhtilaf halinde davaya bakacak veya alacaklarınız tahsil edecek icra dairesini belirleyebilirsiniz. Örneğin Adana mahkeme ve icra daireleri yetkilidir yazarsanız. İhtilaf halinde davanın Adana’da açılması gerekir.
Sözleşmeler en az iki nüsha yazılmalı her iki taraf imzalı bir örneğini alıp, saklamalıdır. Faks veya fotokopi belge hukuken geçerli değildir.